Şanlıurfa, 1920'nin 11 Nisan'ın da işgal güçlerden kurtarıldı. Bütün kurtuluş günleri, Büyük Türk Milletine kurtuluş savaşı çok şey anlatır. İngiliz ve Fransız askerlerinin acımasız kahpece saldırılarından, yakıp yıkmalarından, cinayetlerinden kurtulmanın anlamı kadirşinas Şanlıurfa halkı için çok derindir.
Kimse yanlış anlamasın. Avrupa ülkelerinde ki bazı firmalar, ekonomik çıkarları için Türkiye de ki ihanet şebekesi uzantıları aracılığı ile ülkemizin huzurunu bozmaya çalışmaktadırlar. Bu demek değildir ki, Türk Milleti Avrupa ülkelerine düşmandır. Çünkü Avrupa ülkelerinde yaklaşık 6 milyon Türk yaşıyor. Ekonomik çıkarlarını adilce sürdüren ülkeler haddini bildikten sonra, asırlık olayları kan davasına dönüştürmenin manası yok.
     Şanlıurfa halkı olarak, bulunduğumuz yerden, tarihe bakmak zorundayız; yarını kaybetmemek için 30 Mart önemlidir.
     Tarih bilgisi, yaşam bilgisidir. İnsanlığı tanımanın, felsefe öğrenmenin rotası tarihten geçer. Büyük Türk Milleti ve Şanlıurfa halkı olarak, tarihin içinde olduğunu unutmamalıyız?
94 Yıl önce, İman gücü ile atalarımızın verdiği mücadele ile Allah'a şükürler olsun kurtulduk.
Bu kurtuluştan sonra? Sonrası, Yüce Türk İslam âlemi, birbirine sarılarak tek yumruk oldu ve kardeşliği tesis edilmesi, hemşeriliğin kıymetli kılınması, düşman zulmünden kurtulmak kadar önemlidir. Kadirşinas Şanlıurfa halkı, ırk ayrımı yapmadan kardeşçe elbirliği ve gönül birliği ile günümüze kadar yaşamını sürdürmektedir.
      Şanlıurfa şehri, insanların birbirinin değerini bildiği bir şehirdir.
      Şanlıurfa'yı güler yüzlü, vicdan muhasebesi yapan, temiz kalpli, bilgili, Ay Yıldızlı bayrağını seven, çalışkan olan, ahbap çavuş işlerinden uzak ve işi ehline veren ve riyakâr olmayan önder insanlar özgürleştirir. Özgürlüğü; yaptığı her işte ailesinin, köy-mahallesinin, şehrinin, ülkesinin ve bütün insanlığın faydalarını gözeten ve cüzdan muhasebesinden uzak önder insanlar kurabilir, yaşatabilir. Ar ve hayâ sahibi ve önderliğe aday olan insanlara sorumluluk vermeliyiz ki, iyiliklere, güzelliklere, anlamlı bir yaşama kavuşabilelim.
İşte bu doğruluk ve vicdan muhasebesi kültürüne haiz olan faaliyetlere, ''Politika hizmettir'' diyoruz. Sorumluluk aldıktan sonra, bencil düşünmeyen önderlerin yaşamı güzelleştirmek için sadakat ve samimiyetle faaliyet gösteriyorsa, o önderin yaşadığı köy-mahalle, şehre, ülkeye ve dünyaya değer katıyor demektir.
       Tekrar ediyorum: Şanlıurfa halkı olarak, 94 yıl önce düşmandan kurtulduk, 30 Mart'ta da Şanlıurfa halkının geleceğini teminat altına almak için, düşmanlıktan da kurtulmalıyız. Türk İslam kültüründe, siyaseti, sosyal faaliyetleri kavgacı bir üslupla, birbirimizi hor görerek, küfürleşerek ve kavga ederek bir arada yaşayamayız. Onun içindir ki, 30 Mart Şanlıurfa halkının nabzına göre renk değiştiren, riyakârların oyununa gelmemesi adına çok önemlidir.
       Pazar günü CUMHUR olarak bizler mutlaka sandık başına gitmeli, demokrasinin gerekliliğini mutlaka yerine getirmeliyiz.
       Kazanan kim olur?
       Kaybedenler kimler olur? Bilinmez ama bildiğim ve inanmak istediğim bir tek şey var oda kazanan mutlaka URFA olmalıdır diyorum…
 
       Huzurlu bir seçim dileği ile