Bir varlığın değeri onu değerlendiren ile kaim değildir, ola ki değerlendiren kendisi dahi olsa sağlıklı bir birey olamayabilir.
Toplumumuzda bayanlar genel olarak sosyal ve aktif değillerdir. (ki evlerdeki kek, kısır ve dedikodu üçlemesini sosyallik olarak saymıyorum) Bunun ispatını milletvekili sayısı oranında da bulabiliriz, bir okuldaki idareci sayısında da, iş dünyasında da, yazar sayısında da. Bu pasif halleri başta kendilerinden kaynaklanıyor olmakla beraber erkek etkin toplum profili de bu konuda bayanları genelde pasifsize etmiştir diyebiliriz.
Geçen yeni evlenecek öğretmen arkadaşım nerden açıldı ise konu soyadı meselesine geldi “ hayır dedi asla kendi soyadını kullanmasın, benim soyadımı kullanacak, hatta küçük bir tartışma da yaşamışlar. Şaşırdım, öğretmen olmasına karşın bu tepki ilginç. Bir bayanın babasının soyadını da kullanmasından daha güzel ne olabilir. Mesele dedik ya tahakküm meselesi. Birçok bayan memur bilirim ki maaş kartı kendisinde değil kocasındadır. İlginçtir ki kendi rızası ile vermiştir banka kartını. Birlik kötü değil ama kendi emeğinin karşılığında aldığı maaşın kaçta kaçını harçlık olarak harcayan üniversite mezunlarının sorumluluktan uzaklaşmak için seçtikleri yol şaşırtıcı.
Ehliyet konusu da ilginç, bazı İşid anlayışlı kocaların bayanlar araba sürmez fikri hala sürmektedir toplumumuzda. Bunun yanı sıra bayan kendi rızası ile amaaan eşim kullan diyor ben istemiyorum diyerek kendi varlığını pasifsize etmesi de ilginç. Bunu diyen birçok üniversite mezunu bazen batılı olan bayan biliyorum. Demek bayanlar kendi kendilerini pasifsize ediyorlar çoğu zaman. İlginçtir Urfalı bayanlar araba konusunda pek pasif sayılmazlar.
Ayrıca kayınbaba ve kayınvalidelere de sadece bayanlar anne baba derler. Erkeklerin dememesi toplumumuzca da makbuldür. Neden çünkü o bayandır söylemek zorundadır. Bu saçma bir adaletsizliktir, bayan diyorsa erkek de demelidir.
Miras konusu da böyledir bir büyük gitti mi kadının hakkı erkeğin merhameti kadardır çoğu zaman. Erkeğe zor gelir bacının söz sahibi olması veya bacının çocuklarının. Şöyle diyordu birisi “gelin her zaman gelin ama misafir olarak ha…. Hımmmm.”
Zulüm, en çok haktan bahsedenlerin iyi başardığı bir konu olmuştur maalesef..
Kenar semtlerimizde mevsimlik tarım işçiliği denen bir olgu vardır. Bazı gerçek zaruretlerin yanı sıra birçokları dram yüklüdür, bayan ve çocukların dramı. Soğuk sıcak, yağmur, çamurun kahrını çeker tüm aile. Küçük kızlar hem annedir hem abla. Yemeği de o yapar çocuğa da o bakar. Bulaşık çamaşır…. Uzun konu. Yazık. Bazı erkekler kazanılan bu para ile bir kez daha evlenir ya o ilginçtir işte.
 
 
 
Kendi başına gezen yiyen eğlenen akşam programları olan, tatil promosyonlarını arkadaşları ile kullanan veya bir gruba dâhil olan erkekler çoğu zaman hanımlarını ve çocuklarını evde güzelce hapsedip kendi programlarının keyfini çıkarırlar. Dedik ya bayan da razıdır bu hale çoğu zaman zavallı onca çocuğun tapusu onda sayıldığı için gözüne gelir adım atmak. Erkek olmak ne güzeldir. Diğerleri mi, canım yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında. Kimin için çalışıyoruz.
Bayana yanlış anlamlar yükler toplumun bazı kesimleri, sokaklarda yürüyen ve sadece başı açık olduğu için ki bazen kapalı olan için de geçerli olan bir terbiyesizlik vardır ki hep yapılmaktadır. Arabası ile giden erkek kaldırımdaki bayana bir korna çalmadan edemez ve bakar da bakar. Hey yamuk adam, bu bayan ola ki senin bir yakının ise ve sen bunu fark etmiyorsan. Ki yakını olması da gerekmez. Doğruya biz sınıflamayı çok iyi yaparız insan olmak yetmez ki hiçbir zaman. Yani bir bayan sokakta rahat yürümesin, hiç balkona da çıkmasın bir yerde yemek te yemesin, tabi yanında bir erkek varsa başka ama yoksa hımmmm.
Namusta da sadece kadın değil erkek te sorumludur. Bu kavramı sadece kadına yükleyip kendi bildiğini okuyan erkek doğru yolda olmadığını er geç anlayacaktır.
“İnanan erkeklere söyle: Bakışlarını kontrol altına alsınlar, ırz ve namuslarını korusunlar… İnanan kadınlara da söyle: Bakışlarını kontrol altına alsınlar, ırz ve namuslarını korusunlar…” (Nur 24/30-31)
Ben, hayatından bezmiş, zayıf bayanlarla değil, sağlıklı düşünebilen, kendine güveni olan onurlu bayanlarla toplumun gerçek değerini bulacağına inanıyorum. Aydın anneler, aydın eşler, aydın kız kardeşler, aydın kız evlatlar çoğalın ki toplum olarak aydınlanalım. Çünkü toplum sizin elerinizde büyüyor.
Saygılarımla… 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner24

banner49