30 Mart Mahalli Genel seçimlerinde geri sayım tüm hızıyla devam ediyor. Geri sayım devam ederken ne yazık ki başta iktidar partisi AKP olmak üzere muhalefet ve diğer siyasi partiler halen ilçe adaylarını tam olarak açıklayamadılar.
      Neymiş efendim;
     Üst komisyonun incelemeleri devam ediyormuş!
     Yok, bazı titiz incelemeler oluyormuş!
     Yok, bazı eksiklikler varmış!
     Yok şuymuş! Yok buymuş!
     
                 ***
      Aha burada bir kez daha altını çizerek yazıyorum…
      Yok oymuş!
      Yok buymuş!
      Yok şuymuş!
      Bunların hepsi külliyen bir oyun!
      Birileri URFALILARI nedense İSOTÇU olarak görmeye çalışmakta o kadar!
      Bakın burada özellikle AKP’ye sesleniyor ve çağrıda bulunuyorum.
      Büyükşehir Belediyesini cepte görüp öyle kabul edebilirsiniz!
      Ammaaaaa!
      İlçelerde özellikle de merkezi üç ilçede yani Karaköprü, Eyyübiye ve Haliliyede yanlış isimlere yönlenir, yanlış isimleri yetkili kılmaya çalışırsanız o zaman 2009’da yaşanan kıyametin ikinci randevusuna da şimdiden hazır olun…
       Ankara ve özellikle de AKP’deki karar organları asla ve asla Urfa’lıyı İSOTÇU gözü ile görmeye kalkmasın, öyle de olmasın.
       BDP Urfa’da inanın büyük oynuyor.
       Şimdi bekle ve gör politikası içinde…
       AKP’nin adaylarını belirlemesi ile başta BDP olmak üzere o zaman muhalefetteki diğer siyasi partilerin görün.
        Urfa’lı ‘Babo’ diye adlandırdıkları dönemin rahmetli Valisi Kadri Eroğan için o zamanlarda neler yapmazdılar ki?
        Rahmetli Urfa’dan Belediye Başkan adayı oldu.. Sonuç tam bir hezimet… Urfalı ‘Babo’ dedikleri rahmetliye Belediyeyi vermediler.
        Urfa’nın her köşesinde bir Recep Tayip Erdoğan vardır!
        Urfa’nın her köşesinde bir Abdullah Gül vardır!
         Bizim konumuz ve sorunumuz Ahmet, Mehmet, Ali, Veli değil. Mesele memleket meselesidir. Mademki mevzu olan Memleket yani Şanlıurfa ise o zaman gerisi teferruattır.
        Bugün Urfalı AKP’nin yani Erdoğan’ın yanında yer almakta. En azından dışarıdan bakıldığında öyle görülmekte.
        O zaman yapılması gerekenlerin en başında Urfa’lının sabrının denenmemesi ve sabrının taşıtılmamasıdır.
           AKP adına özellikle ilçeler adına beklenilen düzgün bir listenin şekillenmesidir. Taraf Gazetesinde bir süre önce bir yazıyı kaleme alan Emre Uslu’nun dikkat çektiği üzere ‘Oslo’da konuşulanların’ doğru ve gerçek olmaması için AKP listesine çok dikkat etmelidir.
           ‘Sen yaz, ben onaylayayım!’ mantığı içinde olunmamalı.
           Bakan Çelik, Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Güvenç ya da il Başkanı istiyor diye bir liste yapılmamalı ve buna birileri asla seyirci kalmamalı.
           Bakan Çelik’in dışında bir tek Kasım Gülpınar’ın ve de zaman zaman Seydi Eyüpoğlu’nun sesi yükselmekte. Peki ya diğer Vekiller neredeler? Neden düşüncelerini özgürce dile getirmiyorlar?
          Sorun ve sıkıntı nerede?
          AKP merkezi Urfa adına ilçe listesini şekillendirirken;
          BİR: dik duran, eğilmeyen, omurgası düzgün olan,
          İKİ: yolsuzluklara adı bulaşmamış olan, para hırsı içinde olmayan,
          ÜÇ: Oy potansiyeli arkasında olan,
         DÖRT: kirli ittifaklara bulaşmamış ve bulaşmayacak İSİMLERDEN ŞEKİLLENDİRMELİ…
         Aksi taktirde olan AKP’ye olacaktır…
         Benden söylemesi…