Harran Ovasını ağaçlandırarak ve Modern Tarımsal teknikleri kullanarak Türk çiftçisinin gelir seviyesini arttırıcı yeniliklerle tanıştırmak, başta siyasi otoritenin ve konunun sosyal paydaşlarının gayret ve çabaları ile ancak gerçekleşebilir.
Türk sanayicisi ve çiftçisi, gelecek vadeden gerçek desteği istediği noktalardan çok uzakta olduğu bir dönemi yaşamaktadır.
Sanayiciye, esnafa ve çiftçiye verilen destekler; dikkat ederseniz hep günceldir. Harran ovasını mercek altına alalım ve hep birlikte çiftçilere verilen desteklere beraber göz atıp, değerlendirelim.
Harran ovasında tarlasını eken çiftçiye destekleme veriliyor. Verilen destekleme Türk çiftçisini yıllardan günümüze kadar ne kadar modernleştirmiştir?
Maalesef Türk çiftçisi modernleştirilmemiş ve tembelliğe odaklandırılmıştır. Dikkat ederseniz hep Demirbaş (Aynı ürünler) ürünlere zorlanmış. Çiftçinin gelir seviyesini arttırıcı ve farklı ürün desenlerini ekmekten alıkoymuştur. Bu zihniyetle verilen destekler Türk çiftçisini modernleştirme yerine, geleceğini bataklığa sürüklemektir.
Harran ovasında Türk çiftçisinin acilen yeni ürünlerle tanıştırılıp YEŞİL BİR HARRAN OVASI'na dönüştürülmesi gerekir. Yeşil bir HARRAN ovasına dönüştürülebilmesi için de, Allah korkusu, ruhunda Vatan sevgisi, bencil olmamalı ve güncel düşünmeyen önderlere ihtiyaç vardır
Bu köşenin yazarı İ. Halil Çini olarak, ilgili karar organlarına bir önerim var!
Nedir bu öneri?
Şanlıurfa'nın ve Harran ovasında 50 Dönüm üzeri sulanabilir arazisi olanlara, en az %5 ile %10 arası ağaçlandırma şartı getirilsin. Ağaçlandırma yapmayan arazi sahiplerine kesinlikle hiç bir destekleme verilmemelidir. Tembelliğe odaklanmış olanlar, nasıl olsa destekleme var düşüncesi ile tembelliğe odaklandırılıyorlar. Hodri meydan itirazı olan var mı bu önerilerime?
Bayram değil, seyran değil eniştem beni neden öptü misali, ‘durup dururken böyle bir yazı da nereden icap etti? Diye aklına bir sual gelebilir.
Malumunuz olduğu üzere Bahar arifesindeyiz. Onun için şimdiden ilgili karar organlarını ve sosyal dilim (Sivil toplum) kuruluşların harekete geçip, gereken önlem ve ağaçlandırma destekleme teşviklerinin planlaması yapılmalıdır.
Ziraat odaları ve diğer ilgili kuruluşlar, ‘efendim diktiğimiz fidanları söküp değnek olarak kullanıyorlar’ diyebilirler.
Peki, bu cevabın çaresi yok mu?
Bal gibi var!
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin parlamentoya sunacağı veya bir kararname ve yönetmelik ile ağaçlara zarar verenler için ağır caydırıcı cezalar getirildiği zaman sıkı mı ki, ağaçlara zarar verilsin. Maşallah Hükümetimiz, her şeye jet çözümler getiriyor. Niye bu Milli sorunlara getirmesin?
Ülke olarak ne yazık ki tarım da tarımsal ürünlerde ne yazık ki dibe vurmaya başladık. Hububat üretimi bakımından kendi kendisine yeten bir ülke iken şimdi hububat bile ithal eder hale geldik.
Şimdi sorumluluk sahibi makam sahipleri ile ilgili kurum ve kuruluşlara bu köşemden sesleniyor ve soruyorum.
SORU BİR: Yurtdışından çeşitli ülkelerden ithal edilen ve 2013-Eylül ayına kadar, tıbbi nitelikli Zencefilin fiyatı ortalama 7-10 lira arası idi. Eylül-2013'den itibaren nasıl oldu da, tıbbi nitelikli taze Zencefilin fiyatı 25-28 lira arasına yükseldi?
SORU İKİ: Yüce Türk İslam âlemi, Kur'an-ı Kerim'in Dehr Suresi'nin 17’nci ayetinde de adı geçen Zencefil'i kullanma alışkanlığı sardı. Bu alışkanlıkların tahminime göre kimyasal ilaç kullanımını önemli ölçüde etkilemiştir. Etkilenen kimyasal ilaç firmalarının taze Zencefilin üç kat artması için ithalatçı firmalarla bir işbirliği var mıdır? Varsa önlenemez mi?
SORU ÜÇ: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti neden Zencefil yetiştirilmesini teşvik etmiyor?
SORU DÖRT: Bahar arifesindeyiz. Türkiye de ki, ilgili kurum, kuruluş ve sosyal dilim (Sivil toplum) kuruluşları'nın müşterek oluşturacakları tarımsal teknik bir komisyonla, Türkiye de Zencefil tarımının ekim çemberi genişletilemez mi?
Türkiye Cumhuriyeti'nin hudutları içerisinde, Ay Yıldızlı Bayrağımızın dalgalandığı yerde ikamet eden Türk vatandaşlarının, sağlıklı ve kimyasal ilaç kullanmadan bir yaşam sürdürülmesini istiyorlarsa, O zaman acilen Zencefil ekim ve ARGE çalışma planlamaları neden yapılmıyor?
Laf ile kalkınma olmaz.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) ''Bir kişinin dediğine değil, icraatına bak'' buyuruyor. Sadakat ve samimiyetle Vatan sevgisi ile tarım da modernleşme olur. Eğer bu konuda ki yetkililer; sanayi toplumu ülkelerin Türkiye de ki, uzantıları değillerse o zaman Zencefil'in Türkiye de yetiştirilmesini gerçekleştirirler?