2014 yılı Ocak ayı nereye ise bitti.
Metre kareye düşen yağış miktarı ortada!
Sade Urfa’da mı?
Hayır!
İstanbul’da, Muş’ta, Konya’da, Malatya’da, Mardin’de, Bursa’da ve daha birçok yerde… Kısacası kuraklık tehlikesi ile karşı karşı kaldığımız bir dönemdeyiz…(ŞÜKÜRLER OLSUN Kİ SON İKİ GÜNDÜR RAHMETLE YÜZLEŞTİK)
Cenab-ı Allah hakkımıza hayırlısını nasip etsin.
Bizler kuraklıkla, yokluk ile kıtlık ile karşı karşıya bırakmasın…
Ama sadece bu duaları yapmak ile yetinmeli miyiz?
Bana göre Hayır…
7’den 70’e aklı buluğ olan herkes yaşlısından gencine, kadınından kızına, erkeğine kadar hepimiz başımızı iki elimizin arasına almalı ve hepimiz yaşamımızı sorgulamalıyız…
Hatalı mıyız? Demeden öte nerede yanlışlar yapmaktayız, hatalarımız ne, suçumuz nedir, işlediğimiz ya da bir şekilde içinde bulunduğumuz tüm yanlışlıkları samimi olarak görmeli ve Cenab-ı Allah’tan af dilemeli, tövbe etmeliyiz…
Faiz başını almış gitmiş.
Sadece faiz mi?
Zina!
Kul hakkı yeme!
Haram lokma yeme!
Namussuzluk!
Şerefsizlik! Ve daha neler? Neler?
Kıyamet ne zaman kopacakmış?
Kıyamet alametleri neler?
Bugün yaşadıklarımız kıyamet alametleri değil de nedir?
İlle de başımıza taş yağdığında mı ‘Kıyamet buymuş!’ diyeceğiz…
Kuraklık had safhada!
Bereketsizlik almış başını gitmiş!
Şükür yok!
Hamd yok!
Allah korkusu hepten yok olmuş! (maazallah)
Vizcdan ile cüzdan arasında tercihler nedense hep CÜZDANDA yana olup karşımıa çıkmış… Sonra da nedir bu yaşadıklarımız? Nedir bu bereketsizlik? Nedir bu hayırsızlık? Deyip duruyoruz…
Cenab-ı Allah bizleri daha da elim belalardan, yokluklardan, kıtlıklardan, kaza ve belalardan muhafaza eylesin… (AMİN)
Aklımızı hepimiz başımıza almalı ve şükürlerimiz arttırarak, Allah’a yönelmeli ve yasaklarından uzak durmalıyız…
Netice itibari ile yaşamın, hayatın bizlere yüce Allah’ın bir armağanı olarak görmeli ve bilmeli, bu yaşamın bizlere ahiret adına bir misafir olduğunu da asla unutmamalı ve kazanımlarla bu misafiri zamanı ve saati geldiğinde kazanımlarla yolcu lamamız gerektiğini de asla unutmamalıyız…
