Türkiye ve dünya genelinde istatistikleri konuşturduğumuzda zamanın gerisinde kalanın özellikle İslam coğrafyaları olduğunu hep görüyoruz maalesef. Bu durumun islamdan değil de Müslümanlardan kaynaklandığını bilmek ve bir şeyleri de değiştirmeye etki edememek elbette üzücü. Ancak şu bilinç tekrarlanmalıdır ki dini sadece öte dünyaya transfer etmek bu dünyada hep hüsranda olmak demektir. Ki din bu dünyada lazımdır ahirette değil.
 
Acaba diyorum İslamın şartları yanlış mı öğretildi insanlara. Beş şart görevini yapan her müminin bitecek mi işi. Neden çocukluğumuzdan beri iman bize kısıtlandırıldı. Ya da neden ahlak bu şartların içinde değil. Beş, altı, otuz iki, elli dört, sayılar yerine esas öğretilmelimiydi acaba. İmanın tek şartı vardır tevhit. Pusuladır Tevhit. Pusulası olmadan koca bir gemide kürek çekmek bir oyalanmaysa eğer önce iman pusulasını işlemeli sinelere. Ve belki de tespihlerimizde feraseti, ahlakı, erdemi, doğruluğu, bilimi teknolojiyi, üretmeyi, temizliği, hak denince akan suların duracağı bilincini tekrar edebiliriz, Abdest alırken kulağımızın arkasındaki ıslaklığa çokta takılmadan.
 
Neden bunlardan bahsediyorum? Çünkü ucuz canlar diyarı İslam coğrafyaları hep acıtıyor sinelerimizi. Hep gerilerdedir İslam coğrafyaları. Savaşlar, sağlık sorunları, teknolojik gerilik, insan hakları, trafik kazaları ne kadar acı varsa bizim coğrafyaları terk etmiyor. Batı ülkelerinde aşılan ne varsa bizim gibi ülkelerde bir türlü aşılamıyor. Ve zamanla da bu acılara aşinalaşıp ta umursamaz bir ümmet oluşturuyoruz sonunda.
 
Konu Soma. Nedir bu trajediye sebep diye sorgulamadan edemiyor insan, neden bu kadar değer bir anda yok olabiliyor? Sorun nerde? Tüm bu soruların cevabı yukarıda bahsettiğim pusulamızın kaybolmasıdır.
 
Genelde devlet suçlandı televizyonlarda özellikle belli kanallarca. Ancak binmelidir ki devlet denen organizma bir insan kombinasyonundan ibarettir.
 
İnsanlar kontrol edilmesi en zor varlıktır. Özellikle bu zamanda her bir iş sahibi üzerine düşen görevi hakkıyla yapmamaktadır. Devlet bir okul yapacaktır ve bir şekilde A şahsına yaptırır. Ve en güzel kamuflajlarla teslim eder okulu ama bakarsın bir iki yıl geçmeden sıvalar dökülür kapılar parçalanır. Fakirlere ayrılan fonlar birilerince fakir olmayanlara verilir. Tapu dairesine kamera takılır ancak yine insanlar işlerini diğer türlü halleder. Devlet çiftçiye su getirir, bakarsın aşırı sulamadan topraklar çoraklaşır. Hastaneye muayeneye gidersin günlerce yatışın çıkar. Yurtlarda kebap paraları alınıp makarnalar yedirilir masumlara… Daha niceleri tüm bunlar devletin değil insanların art niyetleridir. Devlet olanakları açar ancak birileri rantları kapar.
 
Niyet okuyucular başka hesaplar peşinde olabilir, ancak durum provoke edilenin aksine devletçe değil de bireylerce yapılan ihmal veya kasıtların sonucunda oluşan bir trajedidir. İnsan canı bu kadar ucuz olmamalıdır. Bu şirketin sahipleri bu işten para kazanacaksa gerekli tedbirleri tam anlamıyla almadan bu kadar insanı yüzlerce metre aşağıya göndermemelidir. Kömürün kendi kendine alev alabileceği sebepse bu önceden hesaplanmalı, sensörlerle sürekli kontrol altında tutulmalıdır. Çok kazanma hırsının sonunun nereye ulaşacağı defalarca tecrübe edilmesine karşın ibretler alınmamıştır. İşte bu insanlara dur diyebilmek, Devletin yani tüm insanların en küçük hakkına göz diken zihniyetleri durdurabilmektir feraset, ahlak, edep. İşte yeterince eğitilemediğimiz noktada budur.
 
Dedik ya mümin akıllıdır bu durumun yaşanmaması için ne gerekiyorsa önceden hesap edebilmelidir. Bu olay afet değildir belki bir kazadır ancak tüm kazalar ihmal merkezlidir. Bir marangoz hata yapsa en büyük kaybı tahtaları olacakken bir öğretmen veya bilim adamı veya bir müteahitin muhatapları insanlardır yani hata payı sıfır olmalıdır. Aksi halde bu gibi olaylara sebep olan insanlar yetişir, masum canlar da kaybedilir.
 
Soma yetimleri Türkiye yetimleridir. Allah tüm Soma şehitlerine rahmet etsin ve özellikle yakınlarına sabırlar versin… 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner24

banner49