Gülbaba, ‘Üç şey istiyoruz, gerçek kadro, gerçek sendika, gerçek yasa’

Son günlerde sürekli gündemde olan Taşeron konusu her geçen gün daha fazla gündeme gelmeye başladı. Teşeron sorunları ile ilgili Şanlıurfa’ya gelen Hak-İş Konfederasyonuna bağlı Öz Büro İş Sendikası Genel Başkanı Baki Gülbaba, büyük Türkiye’nin artık bu sorunu kökten çözmesi gerektiğini yeni gelecek yasa ile üç şeyi istediklerini belirtek bunların, gerçek kadro, gerçek sendika ve gerçek bir yasanın yapılması olduğunu söyledi.

Kamuda devlet işlerinin aslı olanlarının taşeron işçilerinin yaptığını söyleyen Baki Gülbaba, mevcut hükümetin ve Başbakanın artık bu sorunu çözmeleri gerektiğini ve yasalaşarak ikinci sınıf kamu çalışanı muamelesinin yapılmaması gerektiğin belirtti.

Şanlıurfa’da taşeron işçi sorunlarını konuşma için gelen Hak-İş Konfederasyonuna bağlı Öz Büro İş Sendikası Genel Başkanı Baki Gülbaba Dedeman Otel’de bütün Hak-İş Başkanlarının katılımı ile toplantı düzenledi. Düzenlenen toplantıda çarpıcı açıklamalarda buluan Gülbaba, Taşeronnun hukuksuzluk olduğunu ve bu hukuksuzluğun artık ortadan kaldırılması gerektiğini belirtti.

‘Taşeron hukuksuzluktur, artık bir ülke sorunudur’

Baki Gülbaba, “Taşeron sorunu artık bir ülke sorunudur, basite indirgenmemelidir, hafife alınmamalı maliye ve bürokrasiye terk edilmemelidir. Bu sorunun çözümü Türkiye Büyük Millet Meclisindedir, devletin ve hükümeti yapacağı yasa taslağı ile artık sonlandırılmalıdır. Taşeron konusu büyük Türkiye’nin yeni Türkiye’nin ayıbıdır. Taşeron hukuksuzluktur, çok samimi söylyorum, artık Türkiye bu hukuksuzluktan kurtarılmalıdır. Kamunun devletin işini yapan, insanların kamuda devlette istihdamları artık kaçınılmaz bir şekilde yasalaşmalıdır, hükümetin teşsron konusunu mutlaka yeni yıl gelmeden çözülmesi gerektiğimi bir noktada olduğunu düşünüyoruz.” dedi.

‘Üç şey istiyoruz, gerçek kadro, gerçek sendika, gerçek yasa’

“Bu ülkede taşeron gibi istismar edilen başka bir konu yoktur.” Cümlesi kuran Hak-İş Konfederasyonuna bağlı Öz Büro İş Sendikası Genel Başkanı Baki Gülbaba, “Akademisyeninden, siyasetçisinin sermaye mensuplarından öteki toplum kişilerine hata sendikalara kadar varan geniş taşeron konusu hep yanlış anlaşıldı hep yanlış tartışıldı. Öz-Büro İş Sendikasının 40 bin tane çalışanı var. Biz onları asla taşeron işçisi olarak görmedik, asla bunu kabul etmedik. Ben bütün taşeron işçileri adına şunu diyebilirim, artık sırtımız bu yükü, bütçelerimiz bu adaletsizliği bu oyunu bu yalanı bu sanalı artık psikolojimiz kaldırmıyor. Ve artık bu karanlık olayın mutlak bir günde son bulmasını istiyoruz. Bu özel sözleşmeli personel statüsü, geçiçi yeni bir düzenleme, yada alfabede harf arama falan değil ben açıkça söyleyeyim, olması gereken yasada üç vazgeçilmezimiz var. Gerçek kadro, gerçek sendika ve gerçek sözleşme ne için böyle konuştuğumun farkındayım.” Diye konuştu.

‘Kamuda çalışan taşeron işçiler o kurumun asıl işlerini yapıyorlar’

“Başbakanımızın, bakanlarımızın açıklamalarından anlaşılan şu arkadaşlar, bu sorun çözülüyor, Türkiye’nin 2018’e bu ayıp olmadan gireceği artık çok net olarak önümüzde duruyor.” Sözlerini söyleyen Başkan Baki Gülbaba, “Konfederasyonumuz Hak-İş sendikamız Öz Büro İş kamuda kamunun devlet sorumluluğunu özel bir sektörü gibi düşünmek gibi bir durumu olamaz. Kamuda çalışan taşeron işçileri kamuda çalıştığı kurumun asıl işlerini yapmaktadır. Kimsenin bu asıl iş bu yardımcı iş deyip bu haksızlığı sürmesi doğru değildir. Hastanede çalışan herkes o hastanenin elemanıdır, ve herkes aynı işi yapmaktadır. Çok anlattık, çok söyledik birkez de burada söyleyelim biz asıl işin yardımcı işin tanımını anlamını yasa da olmuş olsa bile hukukçular, bu yasayı yazanlar, ilim adamları ne derlerse desinler çok net ve açık söylüyorum, asıl iş ve yardımcı iş Türkiye’deki özelleşme serüveni erdikten sonra yeni bir ekonomik tercih olarak bu ülkenin gündemine sokuldu.” İfadelerini kullandı.

'Artık kimse kimseyi kandırmasın işin sonuna geldik’

“Yasalarda güya tanımları falan yapıldı, hepsini kınıyorum bir ilim adamı haysiyeti ile bağdaştıramıyorum, bir akademisyenin asıl iş ve yardımcı iş tanımlaması ile memleketi bu hale sokmasını talihsizlik olarak görüyorum.”cümlelerini kullanan Gülbaba, “Üniversitelerimiz, bilim adamlarımız, akademisyenlerimz asıl işin ve yardımcı işin ne olduğu konusunda keşke biraz daha reel, biraz daha gerçekçi, biraz daha objektif düşünebiliyor olabilseydi. İhale yapabilmenin, işçileri satabilmenin, işçileri tezgaha çıkarabilmenin aracı haline getirildi, güya meşrulaştırıldı, bu taşeron konusu hiç beyinlerinizde, yüreklerinizde, akıllarınızda hiç meşru bi hale geldimi. Artık kimse kimseyi kandrımasın artık işin sonuna geldiğimizi düşünüyorum.” şeklinde konuştu.