3. yılında bulunduğumuz 4+4+4 uygulaması şahsımca doğru ve yerinde bir adımdı. Ki dönüşümünü tamamlayan okullar bazı küçük problemlerle karşılaşsalar da bunlar hemen hemen aşıldı ve şu an sistem güzelce işlemekte.
Bu dönüşümün gerçekleştiği okullarda büyük bir düzen ve rahatlama oluştu. Hem ilkokul hem ortaokul kendine ait işleyişlerini oturttu. Ancak maalesef ki Urfa’mızda hala bu dönüşümün gerçekleşmediği bazı okullar var ve sorunları aynen devam etmektedir. Problemlerin bazılarından bahsedecek olursak.
İlk olarak sıralar problemi. 1-2-3-4. sınıf öğrenci ile 5-6-7-8. sınıf öğrenciler aynı sıralara oturmak zorunda kalıyor ve haklı olarak çocukların kimisi sıraların büyüklüğünden kimisi küçüklüğünden rahatsız oluyor…
İkinci sorun eğitim materyalleri; 1. sınıf öğrencisine harf tabloları lazımken bir bakıyor ki boşaltım sistemi, sindirim sistemi ile ilgili materyaller. Yani etkinlik kültürleri bu kadar farklı iken aynı sınıfın panoları nasıl ortaklaşa kullanılabilir.
Üçüncü olarak ilkokul öğrencisi masa örtüsü ve cicili perdeler asmak isterken ortaokul öğrencileri o kadar hassas olamıyor.
Ortaokul öğrencisi okuldaki bahçe ve salon gibi alanları farklı şekillerde kullanmak isterken ilkokul öğrencisi çok farklı imkânlar bekler eğitim ortamından. Ayrıca merdiven yükseklikleri ve tırabzanlarda bu iki yaş aralığında büyük farklılıklar gösterir.
Tuvaletler; lavabo boyları ve diğer kullanım koşulları açısından birçok farklılıklar gerektiren olanaklarda ayarlanmalıdır.Eğitimciler ve idare açısından da birçok farklılıklar karşılıklı fedakârlıklarla minimize edilmeye çalışılsa da problemler yamalama ile çözüme kavuşmuyor maalesef.
Bu problemler ve şu an hatırlayamadığım birçok problem Urfa’da hala dönüşümü tamamlanamamış okullar için sürmekte maalesef. Çözüm zor gibi görünse de temelde çok ta zor olmayan bu problemlerin hala sürüyor olması eğitime verdiğimiz önemin yansıması olarak çokta olumlu bir tablo oluşmadığını ispatlamaktadır maalesef.
Sebeplerin başında arsa probleminden bahsediliyor. Bu problem iki şekilde aşılır. İlki mevzuatta yazan metrekare inceliklerini bir tarafa bırakmak ki çok yakın zamanda yapılan birçok okulda bırakıldığı da görüldü ya. İkinci çözümde vakıf, belediye arazileri ve kamuya ait atıl yerlerin bu okullara tahsisi. Ya da istimlâk, bir işi başlayıp yarım bırakmak hiçbir kurum açısından doğru sayılamaz iken bu kurum eğer “Eğitim” ise eğer bence akan suların durması ve geleceğimizin inşasında eğitimcilere veöğrencilerimize en yaşanabilir ortam ve imkânlarını sağlama yolunda tüm kamu organlarının işbirliğine geçmesi kat i derecede elzem sayılmalıdır.
Konu Eğitim olunca bazı konulara da değinmek isterim. Çiftli eğitim yürüten ortaokullar için şöyle bir problem var. Fazla ders sayıları çocukların çok erken okula gelip geç okuldan çıkmalarına sebep oluyor. Bunun çözümü ya yeni binalarla tam gün eğitime geçmek ya da ders saatlerinde veya sürelerde indirimlere gitmek ki bu durum özellikle kış şartlarında büyük sıkıntılara yol açabilmekte. Bir de bu adrese dayalı kayıt sistemini de sorgulamak gerek ki bir çok faydasının yanı sıra sahte adres gibi bir yolun yaygınlaşması da bu sayede oldu.
Ayrıca kız ortaokulları da düzenlemelerin içine alınabilmeliydi bence. Yani kız çocuğunu düz kız ortaokullarında da okutabilme özgürlüğü sunulmalıydı vatandaşlara. ( ki özellikle bazı muhafazakâr ailelerin yetişen kızlarını okula göndermeme durumları da kalkardı ortadan bence)
İyi bir eğitim için yeniliklerin yanı sıra istikrar, istikrar, istikrar diyorum.
Saygılarımla…
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner24

banner49