Hafızam beni yanıltmıyor ise bundan yaklaşık 15 veya 17 yıl kadar öncesiydi.
 
Öğleden sonrasıydı. O zamanlar eski Valilik ile yine eski adliye binası yan yanaydılar. Mesai yeni başlamıştı. Bir duruşmayı takip etmek ve haber yapmak için omzumda fotoğraf makinemin bulunduğu çanta ile adliyeye doğru yürüyordum. Eski Vilayetin bahçesinde Atatürk’ün bir anıtı vardı. Tam o anıta yaklaşmıştım ki, birden bire sanki yerin sallandığını ve akabinde de yüksek bir ses ile patlamanın meydana geldiğine şahit oldum.
 
Patlamanın merkezi adliye binasıydı.
 
Birinci kattan, pencerelerden aşağıya atlayanların sayısını hatırlamıyorum bile. Adliye binasından kendisini dışarı atan Polis memurları bir ellerinde tabancalarını havaya doğrultmuş, diğer elleri ile yüzlerindeki kırık cam parçalarını temizliyorlardı.
 
Bir anda haberciliği unutup can havli ile adliyeye doğru koşmaya başladım. Kapı girişinde yerde ayakkabı boyayarak ailesine katkıda bulunan 8 yaşlarında bir çocuğu yerde kanlar içinde buldum. Kucakladığım gibi dışarıya doğru komaya başladım. Milli eğitim Müdürü Öner Ergenç, makam arabasından iniyordu. Kucağımdaki küçük çocuk ile Ergenç’in makam arabasına bindim. Bayram abi hızla arabayı hastaneye doğru sürmeye başladı. Devlet hastanesi yakındı. Acil servise kucağımda çocuk ile girdim ve sağlık görevlilerine teslim ettim. Arkamdan ambulanslarla yaralılar hızla hastaneye getirilmeye başlandı. Sabıka kaydı almak için adliyeye gelen bir vatandaş yaşamını yitirmişti. Çok sayıda yaralı vardı.
 
30 yıla yakın mesleki yaşamımda birçok patlamaya şahitlik ettim. Ölenlere rastladım, yaralılarla aynı araçta seyir ettim.
 
Ve önceki gün ne yazık ki, korkunç vahşet Suruç’ta meydana geldi. Suruç’ta ne yazık ki İstanbul ve Ankara’dan Kobani’ye destek olmak için gelen ESP ‘Ezilen Sosyalist Partili’ ve SGDF ‘Sosyalist Gençlik Derneği Federasyonu’na bağlı 300’e yakın insana yönelik bir intihar saldırısı yaşandı. 31 kişi yaşamını yitirdi. 100’den fazla insan yaralı.
 
Dili, ırkı, inancı, düşüncesi, şekli ve şemalı ne olursa olsun bir insanın yaşamına kıymaya kimin ne hakkı olabilir ki?
 
Ama terör illeti böyle bir şey işte.
 
Din, ırk, dil, mezhep, inanç gözetmeksizin maalesef bazı zamanlarda bu tür vahşet ile ortaya çıkar ve her tarafı kan gölüne çevirir.
 
Bundan bir süre önce bu köşemde ‘Otorite boşluğunun’ karşımıza çıkartabileceği zaaflardan bahsetmiştim hatırlarsanız.
 
Bugün ne yazık ki, Urfa merkez başta olmak üzere özellikle Suruç, Akçakale ilçelerimizde ne yazık ki ciddi sıkıntılar yaşanmakta.
 
At izinin it izine karıştığı Urfa’mız başta olmak üzere Hatay ve daha birçok illerde temennim şu anda iş başında bulunan iktidarın ciddi olarak başını iki eli arasına alması ve istihbarat, güvenlik başta olmak üzere alması gereken tüm güvenlik önlemlerini ciddi olarak gözden geçirip almalı ve özellikle sınırlarımız başta olmak üzere kentin her noktasında bir takım kirli emelli insanların meydanı boş bulup eylem yapmalarına izin vermemeliler.
 
Bu tür olaylar ne yazık ki ilk olmadığı gibi Allah muhafaza sonda olmayacaktır. Önceki gün Suruç’ta 31 fidan yaşamını yitirdi. Düşünceleri, inançları veya inançsızlıkları, siyasi düşünceleri, giyimleri, kuşamları ve dünya görüşleri beni ilgilendirmez. Beni ilgilendiren tek nokta yaratandan dolayı tüm insanlarıma karşı aynı sevgi noktasında mesafede olmamızdır. Hani, biz ‘YARATILANI YARATANDAN DOLAYI SEVMİYOR MUYUZ?’ peki, o zaman bu yaşananlar neyin nesi?
 
Bir kez daha buradan sorumluluk hissi olan herkese sesleniyorum.
 
Bu tür vahşet, kahpe saldırılar son olmayacaktır.
 
Otorite, güvenlik, istihbarat zaafının olduğu her yerde bu tür olaylar artarak yaşanacaktır. Buna tarih şahitlik yapmıştır.
 
Korkunç vahşeti nerden gelirse gelsin BİR İNSAN olarak kınıyorum. Patlamada yaşamını yitirenlere Cenab-ı Allah’tan rahmet, ailelerine sabırlar ve yaralılara şifa ve tüm halkımıza da ‘Geçmiş olsun’ dileklerimi iletiyorum.
 
 
 
Yeniden buluşmak dileği ile..
  
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner24

banner49