Bugün sizlerle yine üç ayrı konuda sohbet etmek istiyorum. Sohbetimin ilk bölümünü şehir içi ulaşım konusu oluşturmakta.
Evet, son günlerde özellikle şehir içi trafik sorununu çözümü adına atılan adımları alkışlıyorum. Balıklı gölden başlayıp Abide kavşağına kadar devam eden yeni ulaşım güzergâhları tamamen olmasa da sorunu çözdüğüne, en azından hafiflettiğine şahit olmaktayız. Tabi ki bir çırpıda sorunu çözmek mümkün olmayabilir. Ama zamanla ortaya çıkacak olan bir takım gerçekler ile sorun daha net olarak çözüme kavuşturulmuş olunacaktır. Şimdi önümüzdeki ciddi sorun otoparktır. Büyükşehir Belediye Başkanı Güvenç, çok katlı oto parklarla bu soruna da neşter vuracaktır. Buna inanıyorum. Şehir içi trafik sorununu çözüme kavuşturan Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç başta olmak üzere il trafik komisyonu ile büyükşehir trafik dairesi başkanlığına ve isimsiz tüm kahramanlara teşekkür ediyorum.
     ***
Milletvekili Genel seçimleri yaklaşıyor. Öncelikle ilimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Son günlerde ne hikmet ise siyasi parti adaylarının isimlerinin araç trafik plakalarının üzerine yazıldığına şahit olmaktayız.
Dün AKP il binasının tam önünde plakası bir adayın ismi ile kapatılmış bir özel araç adeta trafikte terör estirdi. Üstelik kırmızı ışığı dahi dikkate almadan onlarca aracı tehlikeye düşürüp bastı gitti. Şimdi bu ilin Trafikten sorumlu Müdür yardımcısı başta olmak üzere şehir içi ve bölge trafik müdürleri, amirleri ile yol güzergâhında görev yapan trafik memurlarına sesleniyor ve soruyorum. ‘Araç plakalarını herhangi bir siyasi partinin amblemi ve ya adayın ismi ile kapatmak yasal mı? Yasal ise söyleyecek bir sözüm yok. Bende bugün gidip aracımın plakasının kapatacak şekilde Cumhurbaşkanının ismini yazdırıp keyfime bakacağım! Yok, eğer yasal değilse ki değil! O zaman neden bu rezalete ilgililer seyirci kalmakta. Bu konuda İşçileri Bakanlığından gelen bir emir, yasal bir dayatma mı var?
Dilerim, Emniyet Müdürümüz Eyüp Pınarbaşı, ilimizdeki bu rezalete ‘UYUMAYIN, GEREĞİNİ YAPIN’ talimatını verir ve rezalet ortadan kalkmış olur.
         ***
Söz konusu trafikten gelmişken, Kırmızı ışık ihlallerinde sürekli bulunan resmi ve gayri resmi polis araçlarına da değinmeden geçmek istemiyorum.
Kent merkezinin trafik durumu ortada. Bir bakıyorsun en arkadan bir polis otosu, bir trafik aracı ya da Mavi ve Kırmızı renkli ÇAKAR LAMBA donanımlı sivil araçlar ha bire öttürdükleri canavar sirenine benzer SİRENLERİ ile öndeki araçların hepsini tehlikeye düşürürcesine yol istemekteler.
Emniyet Müdürümüz Pınarbaşı, bu işin ne kadar farkında bilemiyorum ama şöyle bir kameraları 10 dakika izleyecek olsa benim söylediklerimi doğrulayacak onlarca polis aracına şahit olur.
Tamam, acil bir durum varsa, acil olarak bir yerlere ulaşacaksa eyvallah. Ama içinde ailesi ile çocukları ile ya da Urfa merkezden gelip Karaköprü’deki bir arkadaşını almaya gelen bir aracın trafiği alt üst etmesinin anlamı nedir? Kırmızı ışık durmak ya da trafikte kurallara uymak sadece vatandaş Ahmet ile Ayşe ablanın mı işi?
Hani Hoca ve cemaat meselesini bilirsiniz. Bugün ilimizde de trafik aynen bunun gibi. Her önüne gelen sivil araçlarda Mavi ve Kırmızı renkli Çakar lambalar, polis sirenleri ve daha neler? Neler?
Polis bana göre hal ve hareketinin yanı sıra yasalarla belirlenen kurallara uymada Vatandaşlara örnek olmalı. Yanılıyor muyum?
 
Yeniden buluşmak dileği ile..