30 Mart Mahalli Genel seçimlerinin üzerinden bugün itibari ile tam tamına 38 gün geride kaldı.
İyi tamam da değişen ne?
Hemen anlatayım!
BİR: Vilayet Belediye’ye taşındı!
İKİ: İki yeni ilçe Belediye’nin (Haliliye ve Eyyübiye) göçebe yaşamı devam ediyor!
ÜÇ: kapanan il özel idaresinin çalışanları oraya buraya dağıtıldı!
DÖRT: Büyükşehir Belediyesinde kurulması düşünülen 19 Daire başkanlığı, Genel sekreterin tasarruf tedbirlerine takıldı! Ve 19 daire başkanlık sayısı şimdilik 17 ile sınırlı kaldı.
BEŞ: işçiler Büyükşehir’e mi? Yoksa ilçe Beledilere mi bağlılar çoğunluğunun bilgisi yok!
ALTI: başarılı isimler by-pass edildi. Onların yerlerine ise yönetime yakın isimler atandı.
…. Ve daha neler? Neler?
Büyükşehir isimli çocuk Urfa’da ne yazık ki hasta olarak dünyaya geldi.
İlk günden müdahaleler ile hasta Büyükşehir isimli çocuk ne yazık ki sakatlandı!
Sakatlanan Büyükşehir bugüne kadar akıllı, mantıklı, çözümleyici müdahaleler yerine tampon adımlarla çözüme gidildi ve Büyükşehir isimli çocuğun hastalığı daha da arttı.
Geçenlerde ‘ayaklar baş oldu’ diye bir yazı yazmıştım.
İnanılmaz sayıda pozitif mesajlar aldım.
Bu da ayaklar baş oldu diye haykırışımın gerçekliğini göstermekte.
Urfa’da ne yazık ki, hiçbir adımda sistem düşünülmemekte. Tek hedef günü kurtarabilmenin hesapları yapılmakta. İşte buda yarınlarımız adına bizlerin karşısına en kısa sürede sorun olarak çıkmakta.
Size acı bir örnek.
İl özel idaresi kapandı.
Burada çalışanlar bir oraya bir buraya dağıtıldı. Karaköprü Belediyesine 120, Haliliye Belediyesine 140, Eyyübiye Belediyesine de yine 140 kişi görevlendirildi.
Buraya kadar her şey yerinde ve normal gibi görünmüş olabilir.
Çalışanlar tabi ki mağdur edilmemeli, sıkıntıya maruz kalmamalılar.
Ama bu dağıtımı yapanların kriterleri ne olmuştur?
120 tane insanın Karaköprü Belediyesinde ne işleri olabilir?
Bunların maaşları, istihdam edilmeleri, görevlendirilmeleri, iş yapmaları ve daha neler? Neler? İnanın her birisi ayrı sorun!
İşte Urfa’da iş başında bulunanların, karar mevkiinde olanların günü kurtarma operasyonlarına en acı bir örnektir bu görevlendirmeler.
Olan ne Ahmet’e, ne Mehmet’e olmakta.
Olan benim URFAM’a olmakta.
