UNESCO “Müzik Şehri” unvanına sahip Şanlıurfa, binlerce yıllık tarım geleneğini ve kültürel zenginliğini bir kez daha uluslararası platforma taşıyor.

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ile Slow Food Urfa iş birliğinde düzenlenen ve üç gün sürecek olan Şanlıurfa Uluslararası Buğday Hasadı Festivali, buğdayın tarihsel serüveni üzerinden biyoçeşitlilik, iklim değişikliği, sürdürülebilir tarım ve gıda egemenliği gibi küresel konuları yerel mirasla harmanlayarak ele alıyor.

Etkinliğin ilk günü, Karaköprü Bölücek Mahallesi’nde bulunan Biyoçeşitlilik Bahçesi ziyaretiyle başladı.

Programa; Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, Karaköprü Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Tahir Güllüoğlu, Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Salih Söğüt, Şanlıurfa Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kaya, çiftçiler ve çok sayıda davetli katıldı.

Vali Hasan Şıldak, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar ve protokol üyeleri, geleneksel yöntemlerle gerçekleştirilen buğday ekili alanı gezdi. Ardından düzenlenen buğday sergisi ve bulgur yapımı gösterisi, yerel tarım kültürünün yaşatılmasına sahne oldu.

Slow Food Urfa Temsilcisi Muhammed Badıllı'nın ev sahipliğinde düzenlenen açılışta, Vox Libera Çok Sesli Kadın Korosu tarafından verilen müzik dinletisi eşliğinde yapılan bulgur yapımı, müziğin tarımla iç içe geçtiği kadim bir uyumu yansıttı. Bu an, UNESCO'nun Şanlıurfa’ya verdiği "Müzik Şehri" unvanına anlamlı bir gönderme olarak kayıtlara geçti.

Viranşehir Zahireciler Borsası Derneği'nde Güven Tazelendi
Viranşehir Zahireciler Borsası Derneği'nde Güven Tazelendi
İçeriği Görüntüle

BAŞKAN GÜLPINAR: "BUĞDAYIN BAŞLADIĞI TOPRAKLARDAYIZ"

Açılışta konuşan Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, buğdayın evcilleştirilme sürecine ev sahipliği yapan bu coğrafyanın tarihsel önemine dikkat çekti.

Yaklaşık 12 bin yıl önce, bugünkü Şanlıurfa topraklarında insanlık tarihini değiştiren bir gelişme yaşandığını vurgulayan Başkan Gülpınar, “Göçebe yaşam yerini toprağa, sabra ve sürekliliğe bıraktı. Buğday ilk kez burada ehlileştirildi. O küçük tohum, sadece bir tarım ürünü değil; bir medeniyetin başlangıcı oldu” dedi.

Karahan Tepe ve Göbeklitepe gibi arkeolojik alanların yalnızca tarihi anıtlar değil, aynı zamanda tarımın ve toplumsal düzenin başlangıç noktaları olduğuna vurgu yapan Gülpınar, Şanlıurfa'nın geçmiş kadar tarımın geleceğinde de söz sahibi olacağına işaret etti.

“SLOW WHEAT” BİR TARIM FESTİVALİ DEĞİL, BİR MEDENİYET ANLATISI

Başkan Gülpınar konuşmasında “Slow Wheat” buluşmasının yalnızca tarımsal bir etkinlik olmadığını, aynı zamanda biyoçeşitlilik, ekolojik sürdürülebilirlik, gıda egemenliği ve sofrada adalet gibi pek çok konunun tartışıldığı çok katmanlı bir organizasyon olduğunu dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:

“Tarımı yalnızca ekonomik bir faaliyet olarak değil; kültürel ve stratejik bir zemin olarak görüyoruz. Ata tohumlarımızı koruyor, Akıllı Tarım Uygulama Merkezimizle yenilikçi yöntemleri yaygınlaştırıyor, kırsalda üreticiyi destekliyoruz.”

Gülpınar ayrıca, Agroturizm vizyonunun da altını çizerek, Şanlıurfa’nın bu alandaki potansiyelini dünyaya tanıtmak istediklerini belirtti.

Bu farkındalıkla, Slow Wheat buluşmasına ev sahipliği yapmaktan, bu toprakların hafızasını dünya ile buluşturmaktan büyük bir gurur duyduklarını dile getiren Başkan Gülpınar, Şanlıurfa’nın, tarımın kalbinden geleceğe yürümeye devam edeceğini söyledi.

Bu arada 3 gün boyunca devam edecek festival; akademik oturumlar, atölyeler, tarımsal deneyimler ve zengin bir müzik atmosferiyle Şanlıurfa’nın kültürel ve doğal mirasını ziyaretçilerle buluşturmayı hedefliyor.