Türkiye onu henüz Vali olmamış iken Kaymakamlık dönemlerinde tanıdı.
 
Kaymakamlık döneminde kendisine ödül olarak verilen milyonları alıp cebine koymak yerine, o kendisine ait olan paraları geleceğimiz olan çocuklarımız için harcanmasını uygun buldu. Kısa sürede başarı grafiğini yükseltti.
 
Giyim, kuşamının yanı sıra ortaya koydu vizyon ve misyonları ile de göz kamaştırıyordu. Eğilmiyordu. Tıpkı ‘Elif’ gibi dik durmasını bilen ve özünde de kanıksayan bir yapıya sahipti.  
 
2009 yılı idi.
 
Trabzon’dan tayin Urfa’ya çıktı.
 
Bu tayine en çok sevinenlerin başında ne yalan söyleyeyim ben geliyordum. Urfa’ya geldi. Gelişinin ikinci gününde Ticaret ve Sanayi Odasının eski adresinde Kemal Kapaklı’nın cemiyet başkanlığını yaptığı Şanlıurfa GAP Gazeteciler Cemiyetinin olağan kongresi vardı. Urfa medyası ve Urfa halkı ile ilk buluşmasıydı.
 
Urfa’da etkin kıldığı Okuma günleri ile tek amacı cehaleti yenmekti. Makamda oturan birisi olmadı. Yürümekten öte koşmayı, yan gelip yatmak yerine çalışmayı seviyordu. İktidara mensup dahi olsa siyasilerle arasına her zaman mesafe koymasını bilen birisiydi.
 
2009 yılı ortalarında geldiği Şanlıurfa’mızda 2010 yılında önemli çalışmalara imza atabilmenin gayreti içindeydi.
 
2011 Milletvekili Genel seçimleri yaklaşmıştı. Liste başına dönemin AKP Genel Başkanı olan Erdoğan, Urfa listesinin başına ÇSG Bakanı Faruk Çelik’i kondurmuştu. Urfa’ya Bursa’dan istemeye istemeye de olsa gelen Bakan Çelik, beraberinde Vali Okutan ile birlikte ilçeleri hem geziyor, hem tanımaya çalışıyor ve hem de siyasetini yapıyordu.
 
Herhangi bir ilçede, köyde, belde’de, mahalle de vatandaştan kendisine gelen şikayetler karşısında olayın boyutunu, doğruluğunu ve ya yanlışlığını sorgulamadan vatandaşın karşısında Vali’yi fırçalıyordu.
 
Bu durum ‘Elif’ duruşu içinde olan Vali Okutan’ı rahatsız etmekteydi. Susmak yerine kendisin savunması, zaman zaman Bakan Çelik’e karşı sert ve yerinde çıkışları 2011 yılında bir bakıma Vali Nuri Okutan’ın sonunu hazırlıyordu. Ne hikmetse karanlık birilerinin kışkırtmaları ile Vali Okutan’a karşı birçok yerden bir anda adeta yaylım ateşi gibi gerçek dışı ithamlar, iddalar ortaya atılmaya başlamıştı. Seçimlere az bir süre kala içişleri Bakanlığından Valiler kararnamesinin hazırlandığı duyuldu. Urfa Valisi Nuri Okutan’ın tayini Eskişehir iline çıkacaktı. Beklenti bu yöndeydi. Fakat son anda listede birilerinin baskısı ile yapılan değişiklik ile Nuri Okutan, merkez Valisi olarak Urfa’dan ayrıldı.
 
Evet, ‘Türkiye’nin her yeri benim için kutsaldır. Nerede görev yapılmam istenirse oraya giderim’ diyen 1962 Eğridir doğumlu Urfa’nın eski Valisi Nuri Okutan, şimdi memleketi olan Isparta’dan MHP’nin birinci sıra Milletvekili adayı olarak karşımıza çıktı.
 
Ben, şahsen MHP’liler ve ülkücü camia başta olmak üzere partili partisiz tüm Isparta’lıların ülke genelinde böylesine sevilen, karizmatik bir bürokrata bu kez VEKİLLERİ  olarak sahip çıkacaklarına inanıyorum.
 
7 Haziran’a sayılı günler kala Vali Nuri Okutan’a, milletvekilliğine giden yolda başarılar temenni ediyor ve ‘yolun açık olsun’ diyorum.
 
 
 
Yeniden buluşmak umudu ile...