Dr. Soğucak, özellikle meme kanserinin erken evrede tespit edilmesi halinde tedavi başarısının oldukça yüksek olduğunu ifade etti. 40 yaş ve üzerindeki kadınların yılda bir kez mamografi ve meme ultrasonu yaptırmalarını öneren Soğucak, ailesinde meme kanseri öyküsü bulunan kadınların ise 35 yaşından itibaren tarama programlarına başlamasının önemine dikkat çekti.
Kadınların kendi kendine meme muayenesini alışkanlık haline getirmesi gerektiğini belirten Dr. Soğucak, memede kitle, kızarıklık, şekil değişikliği veya akıntı gibi belirtilerin görülmesi durumunda gecikmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini söyledi.
Bağırsak kanserlerine de değinen Dr. Soğucak, uzun süreli kabızlık, makattan kanama, dışkı renginde ve alışkanlıklarında değişiklik gibi şikâyetlerin ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı. Bu tür belirtilerin erken dönemde fark edilmesinin, hastalığın ilerlemesini önlemede büyük rol oynadığını belirtti.
50 yaş üstü bireyler için mide ve bağırsak kanserlerine yönelik taramaların düzenli yapılmasının önemine işaret eden Soğucak, kolonoskopi ve gaitada gizli kan testlerinin erken tanıda etkili yöntemler olduğunu ifade etti.
Açıklamasının sonunda erken tanının altını çizen Dr. Seçkin Soğucak, “Kanserle mücadelede en etkili yol erken tanıdır. Düzenli sağlık kontrolleri ve tarama programları, hem yaşam süresini uzatmakta hem de hayat kurtarmaktadır” dedi.




