AKP lideri ve Başbakan Cuma günü Mardin’deydi.
Mardin’de ‘Terörle mücadele eylem planı’nı açıklayıp, Cuma namazını Ulu camide kılan Başbakan, Mardin’in Midyat ilçesinde halka hitap ettikten sonra Ankara’ya döndü.
Peki, Mardin’de ne oldu? Neler yaşandı?
Öncelikle şunun altını çizmek isterim ki, bu tür ziyaretler çok önemli.
Neden önemli? 
Böylesi ziyaretler en başta son zamanlarda yaşananlar itibari ile Mardin ili başta olmak üzere bölge insanı ve yatırımcı açısından moral itibari ile çok önemli de ondan.
HDP lideri Selahattin Demirtaş sürekli olarak o bölgelerde. Ama Gönül ister ki AKP lideri Davutoğlu’nun başlatmış olduğu bu ziyaretlere CHP ve MHP’nin de parti olarak devam ettirmeleri.
Neyse gelelim asıl konumuza.
Yani, açıklanan 10 ayaklı Terörle mücadele eylem planı konusuna.
Başbakan Davutoğlu, sosyal seferberlik ilan edileceğini, kamu düzeninin sağlanacağını, göç edenlere kira yardımında bulunulacağını, esnafın kredi ve borç ödemelerinin öteleneceğini, yıkılan ve yakılan yerlerin yeniden daha modern olarak dizayn edileceğini ve buna benzer konularla ilgili bir dizi açıklamada bulundu.
Başbakan Davutoğlu, Cuma günü Mardin’de özet ile Kapsamlı ve Demokratik yeni bir yapının başlayacağı müjdesini verdi Türkiye’ye.
Başbakan Davutoğlu’nun yaklaşık 1 saat 10 dakika süren 10 ayaklı Terörle mücadele eylem planına dinlerken kendi kendime, ‘Allah aşkına 10 yıldan fazla süredir iktidarsınız. Bu bölgeler terör illetinin hep kıskancında. Neden bugüne kadar bu bölgeler ile Batı illeri arasında açılan makas aralığını göremediniz? Neden bugüne kadar kamu düzenini sağlayamadınız? Açılım açılım deyip hep seyirci kalınan ve bugünlere gelinen rezalete neden zamanında balyoz gibi inmediniz? Bu kapsamlı ve demokratik yapıyı neden bugüne kadar hayata geçirmediniz?’diye sorup durdum.
Evet, hükümetler gelip geçicidir. İcranın başındakileri sevmeyebilirsiniz. Yapılanları yeterli görmeyip eleştirilerde bulunabilirsiniz. Buraya kadar her şey normal olarak kabul görebilir. Ama Devleti yıkmak adına adımlar atmak, girişimlerde bulunmak af edilemez. Tabi ki bunlara zamanında bir şekilde seyirci kalanlarda aslında af edilmemeli.
Evet, bu Devlet hepimizin.
T.C yıkıldığı zaman çöken tavanın altında iyisi ve kötüsü, seveni ve sevmeyeni ile hepimiz bunun altında kalır ve yok oluruz.
AKP hükümetinin attığı her adımı kişisel olarak onaylamıyorum. Eleştirdiğim konular gibi takdir ettiğim adımlarda tabi ki var. Benim için asıl olan TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN var olması ve yaşamasıdır.
Devletin yaşaması tabi ki Şeyh Edebali’nin Osmangazi’ye nasihatinde da yer aldığı üzere biz insanlardan geçer.
Ne diyor Şeyh Edebali;
‘İnsanı yaşat ki, Devlet yaşasın’
Evet, her şeye rağmen, tüm yaşananlara ve seyirci kalınmalara karşın atılan iyileştirmeye yönelik tüm olumlu adımları destekliyor ve alkışlıyorum.
Temennim, Davutoğlu’nun dile getirmiş olduğu 10 maddelik ‘Terörle mücadele eylem planı’nın sözde kalmayıp özünde gerçekleşmesi ve yaşanmasıdır. Cuma günü Büyük ve güçlü Türkiye’nin ötesinde mutlu ve umutlu bir Türkiye yolunda önemli bir karar alındı. Dilerim alınan bu kararın arkasının hızla gelmesidir.
 
Yeniden buluşmak dileği ile.