Para gübre gibidir. Doğru yerlere dağıtmazsan etrafı kokutur
Bu söz, İngiliz filozof ve aynı zamanda bilim adamı, avukat, hukukçu, devlet adamı ve yazar olan Francis Bacona ait.
İngiliz filozof, birçok konuda düşüncelerini kamuoyu ile özgürce paylaşmış bir isim. Francis Baconun özellikle Bilgi üzerine söylediği önsüzler muhteşem güzellik ve özelliklerde..
Bilginin büyük bir güç olduğunun altını çizen Bilim adamı, hukukçu, devlet adamı ve aynı zamanda yazar olan Francis Baconun işte Bilgi üzerine söylediği özdeyişler
Yeniden buluşmak dileği ile
******
FRANCİS BACON diyor ki;
Akıllı adam, bulduğundan daha fazla fırsat yaratan adamdır.
Bilgi güçtür.[1]
Bizi güçlü yapan yediklerimiz değil, hazmettiklerimizdir. Bizi zengin yapan kazandıklarımız değil, muhafaza ettiklerimizdir. Bizi bilgili yapan okuduklarımız değil, kafamıza yerleştirdiklerimizdir.
Bilginin kendisinde büyük bir kudret vardır.
Çabuk yanlış yapan, onu çabuk da tasdik eder.
Dertlerini dökecek dostları olmayanlar kendi yüreklerini kemirirler.
Deneyiniz, deneyiniz, denemeden hiçbir şeye inanmayınız.
En kötü isyanları, geç kalan karınlar doğurur.
Eşya üzerinde çalışacak yerde, herkesin kendine göre istediği anlamı verdiği kelimeler üstünde kavga ediyoruz.
Güzellik değerli bir insana nasip olursa, onun faziletini belirtir, kusurunu gizler.
Gerçek dostu olmamak, yalnızlığın en kötüsüdür.
İnsan tabiatında akıllıktan ziyade delilik vardır.
İnsaniyet, hakikate muhtaçtır.
İnsan ruhunun selameti için en koruyucu ilaç, bir dostun, gördüğü kusuru sadakatle ihtar etmesidir.
Kadın, kocasının; delikanlılıkta sevgilisi, olgun çağda arkadaşı, ihtiyarlıkta da hastabakıcısıdır.
Mademki alışkanlıklar, hayatımızın en ileri gelen hakimleridir, öyle ise ne yapıp yapıp iyi birini edinmeye çalışmalıyız.
Övülme, tahta kaplamaların hem parlamasını sağlayan, hem de ömrünü uzatan cilaya benzer.
Para iyi bir uşak, kötü bir efendidir.
Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz.
Sanat, tabiata ilave edilmiş insandır.
Şöhret paraya benzer, orada çok kalırsanız, fiyatlar düşer.
Tez elde edilen başarı, insanı kararsız ve maceraperest yapar.
Yıllanmışlığın güzelliği dört şeyde kendini gösterir; yakmak için bekletilmiş odun, içmek için yıllanmış şarap, güvenmek için eski dostlar, okumak için de eski yazarlar en iyisidir.
Yalnız kendisini düşünen insan, yumurtasını pişirmek için komşusunun evini yakar.
Yalanlamak ve reddetmek için okuma! İnanmak ve her şeyi kabullenmek için de okuma! Konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma! Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku!
Yargıç, hakkı uygular; Hukuku yaratan, canlandıran avukattır.
Az miktarda felsefe, insan aklını ateizme yönlendirir ama derinlikli felsefe insanların aklında dinin yolunu açar.
Hiçbir şey göze, güzelce biçilmiş yeşil çimlerden daha hoş görünemez.
Hiçbir şey, hakikatin gözetleme mevkiinde durmakla mukayese edilemez.
Hakikat otoritenin değil zamanın çocuğudur.
Orantısında biraz tuhaflık barındırmayan hiçbir kusursuz güzellik yoktur.
Tüm yüce yerlere, döne döne çıkan merdivenle ulaşılır.
İcatların gücü, erdemi ve sonuçlarını incelemek iyidir ve bunların en bariz görüneceği alanlarda, eskilerin bilmediği ve kökenleri yakın zamana ait olsa da belirsiz ve muğlâk olan şu üç alandır: matbaa, barut ve mıknatıs. Bu üçü dünyada her şeyin çehresi ve durumunu değiştirmiştir.
İntikama odaklanan insan, normalde iyileşip düzelecek olan kendi yaralarını açık tutar.
Sahilde durup gemilerin denizde gidip gelişini izlemek bir zevk. Bir kalenin penceresinde durup, bir muhabereyi, aşağıda sürecinden macerayı izlemek bir zevk. Ancak hiçbir şey, gerçeğin gözetleme mevkiinde durup da... Aşağı vadideki hataları, amaçsız gezintileri, pusları ve fırtınaları görebilmekle mukayese edilemez
Kurnaz adamlar okumayı anlamsız bulur, basit insanlar hayran kalır, bilge kişilerse okuduklarından yararlanır.