0 KATIR MI? 40 SATIR MI?

     Hikâye bu ya;
     Sultan büyük bir suç işlemiş olarak karşısına getirilen kişiye ‘kırk katır mı? Kırk satır mı?’ diye sormuş.
     Kırk satır ile idam edileceğini düşünen adam, kendisine seçenek olarak sunulan ‘kırk katır’ı tercih etmiş ve ‘kırk katır’ demiş.
     Bedeninin her bir parçası katırlara bağlanan adam, katırların ayrı yönlere kırbaçlanması ile büyük acılar içerisinde parça parça olmuş.
      Günümüzde çıkmazı olmayan durumlar için kullanılan ve bir başka deyim ile ölümlerden ölüm beğenmek bağlamında işkence şekli olan bu sözü bugünkü yazımın başlığında neden kullanma ihtiyacı duyduğumu bazılarınız düşünmüş olabilir.
       Nedeni çok basit.
       Bugün AKP’den özellikle Büyükşehir Belediye Başkanlığı aday adaylığını düşünenlerin durumu da tıpkı  ’40 Katır mı? 40 Kırk satır mı?’ durumunda.
       CHP, MHP, BDP ve SP başta olmak üzere diğer siyasi partileri bir yana bırakalım. AKP’yi Büyükşehir konusunda merek altına alalım.
       Büyükşehir için aday adayı olanların sayısı kaç?
       Bir elin sayısını geçmez bile!
       Neden?
       Nedeni çok basitte ondan!
       Çünkü aday adaylığını düşünenler öncelikle ismi adaylık için konuşulan Bakan Faruk Çelik’in net adım atmasını bekliyorlar da ondan.
        Bakan Çelik’in flü olan bu konudaki duruşu AKP’ye zarar getirdiği gibi, bu partiden aday adaylığını düşünenlere de cesaret ile adım atmalarını engellemekte.
        Bakan Çelik bu konudaki kararını net olarak ortaya koymalı.
        Aday olacak ise ADAYIM demeli.
        Olmayacak ise ‘ADAY DEPĞİLİM’ demeli ve işin içinden çıkmalı.
        Bir başka önemli mesele ise Büyükşehir için Vali başta olmak üzere bir takım özellikle bürokrat konumunda olanların isimlerinin de konuşulması.
        AKP’nin aday adaylık takvimine göre 1 Kasım’da en geç Bürokratların işlerinden ayrılmaları gerekiyor. Yani istifa etmeli.
       Kimler istifa eder, kimler Hodri meydan der bilinmez ama Bakan Çelik’in bir an önce karar vermesi adına AKP il teşkilatının da duruşunu bu konuda net olarak ortaya koyması gerekir.
        Aksi takdirde Bakan son anda ‘ben yokum’ demesi halinde meydan ‘delinin değirmeninin yel döndürür!’ misali birilerine kalır ki aman Allah!
         Sonuç itibari ile Bakan Çelik, ‘Kırk katır mı? Kırk satır mı?’ işkencesinden bir an önce vaz geçmeli ve kararını ‘VARIM’ ya da ‘YOKUM’ diyerek vermeli…
        Bakan ‘Yokum’ demesi halinde işte o zaman siyaset arenasına bakın. Tadına doyum o zaman olmayacaktır, benden söylemesi…
 
         Yeniden buluşmak dileği ile…