Öne Çıkanlar urfa sosyal medya Başkan Beyazgül erın bakan

Bu haber kez okundu.

Şanlıurfa’da 3 bin yıllık mezar ve şarap mahzeni bulundu
Şanlıurfa merkeze 30 km. Uzaklıkta olan Esenkulu köyünde Bizans ve Roma döneminden kalma şarap mahzenleri ve mezarlar ortaya çıktı.
 
Esenkulu köyünde taşlar üzerinde yapılan tarihi mahzenler, günümüzde kullanılan şarap mahzenlerinden oldukça farklı ve otantik bir yapısı var. Köylülerin bilgisine göre, mahzenlerin çevresinde bulunan ve şu an boş olan araziler, Roma döneminde üzüm bağı olarak kullanılıyordu. Romalılar’ın bir dönem yaşadığı köyde mahzenlerden öte başka tarihi yapılar da bulunuyor. Roma döneminden kalma birçok kalıntının bulunduğu köy hakkında bilgi veren Enver Çoban, “Burada mahzenlerin bulunduğu biz de bilmiyorduk, buraların Bizans, Roma döneminden kaldığını biliyorduk ancak, bu taş oyuklarının şarap mahzeni olduğunu bilmiyorduk. Bundan 20 yıl önce Amerikalı 2 arkeolog buraya gelip incelemede bulundu ve buranın Bizans, Roma döneminde şarap fabrikası olarak kullanıldığını söylediler. Bizans ve Romalılar, burada üzümü yıkayıp, oyuklara koyarak, açtıkları kanallar sayesinde üzüm suları bir sonraki oyuğa geçiyor. Amerikalıların söylediğine göre, Bizanslılar burada üzümden şarap oluşturup, satıyordu. Öte yandan şarapların korunduğu oyuklar da var, şimdi biz de bu mahzenleri fıstık kavurmada kullanıyoruz” şeklinde konuştu. 3 bin yıllık olduğu sanılan mahzenler, Bizans ve Romalılar tarafından yıllarca şarap fabrikası olarak kullanılmış ve şu anda Esenkulu köyü halkı bu mahzenlerde fıstık kavuruyor. Bizans ve Romalıların bir dönem yaşadığı Esenkulu köyünde tarihi yapılardan başka hiçbir eser kalmamış ama yine de Bizanslıların izleri duruyor. Köyün belli yerlerinde taşlara kazılan resim ve mağara duvarlarında görülen yazılar, Roma ve Bizanslılardan kalan hatıralar arasında. Amerikalı arkeologların verdiği bilgiler çerçevesinde bilgi veren Çoban, köylerinin güzel olduğunu ancak, önceki yıllara kadar, burada Bizanslıların yaşadığını bilmediklerini söyledi. Amerikalı arkeologlar, inceleme için köye geldiklerinde, köyün en yaşlılarından bilgi aldığını söyleyen Çoban, tarlalarında daha üzüm ağacı kökünün bulunduğunu da söyledi.
 
Ayrıca Bir dönem Roma ve Bizanslıların ikamet ettiği Esen kulu köyünde mezarlar bulundu. Mezarların 5 metre yerinde dibinde olması ve mağara şeklinde olması dikkat çekiyor.
 
Esenkulu köyü halkından alınan bilgiye göre, yıllar öncesine bu mezarlıklarda Bizanslılara ait kemikler bulunmuş. Amerikalı arkeologların yaptığı inceleme sonrası Bizans ve Romalılara ait olduğu tespit edilen tarihi mezarlar, Esenkulu köyünde yapısı bozulmadan duruyor. Taşlara kazılan mezarların farklı olması gözlerden kaçmazken, Amerikalı arkeologların köylülere verdiği bilgilere göre, mezarlar zengin ve fakir mezarı olarak ikiye ayrılmış durumda. Zenginlerin mezar yapıları oldukça farklı, geniş ve güneşi görebilecek şekilde olurken, fakir mezarları ise, dar ve güneşi görmeyecek yerde. Bizans ve Roma döneminden kalma mezarlar, ilk başlarda mezar olduğu fark edilmediği için, belli bir süre köylüler tarafından çöplük olarak kullanılmış, sonrasında temizlenmiş. Amerikalı arkeologların incelemeleri sonrasında ortaya çıkan mezarların taşınıp, taşınmayacağı hakkında bilgi alınmazken, son zamanlarda hiç kemiklere rastlanmadığı söylendi. Mezar olduğu öğrenildikten sonra, çocukların korkmaya başladığı mezarlıklar, şuanda hiçbir şekilde kullanılmıyor. Mezarlıklar hakkında bilgi veren bir vatandaş, “ Amerikalıların yaptığı incelemeler sonucunda bu mezarların 7 bin 500 yıllık mezarlar olduğu ortaya çıktı. Buralarda çok eski dönemlerde kemikler bulunmuş, ama biz görmedik. Buradaki mezarlar iki çeşitten oluşuyor, fakir ve zengin mezarı olarak yapmışlar. Zengin mezarları merdivenli ve konumu oldukça iyi olan mezarlardır, fakir mezarları ise öyle değil. Buraların mezar olduğu saptanmadan önce, bu mezarlar su kuyuları olarak kullanılıyordu ama mezar olduğunu öğrendikten sonra, buraların fotoğraflarını çekip, Kültür ve Turizm Bakanlığına gönderdik, buraların korunmasını ve buralarda kazı yapılmasını istedik. Kazı yapıldığı için çok sayıda tarihi eser ortaya çıkar, daha önce bazıları kaçak yollarla gelip burada kazı yapmaya çalışmış, biz gördüğümüzde engel oluyoruz ama her zaman da buraları koruyamayız. Devletin gelip buralarda çalışma başlatması lazım ve bu
 
mirasları koruması lazım. Öte yandan Amerikalı arkeologların bize verdiği bilgilere göre, burada bir kilise de bulunuyor. Yani köyümüz tamamen tarihi bir köy ve değerlerin korunması lazım” ifadelerini kullandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından önceki dönemlerde ödenek yokluğundan dolayı başlatılamayan kazılar, önümüzdeki günlerde başlatılıp, başlatılmayacağı bilinmiyor. Devletin kazı yapmak için durumunun yerinde olduğunu söyleyen köylüler, devletin bu gibi tarihi yapılara ve kültür miraslarına sahip çıkmasını istedi. Ayrıca tarihi bir yapı olması nedeniyle kaçak definecilerin de zaman zaman buralara gelip, kazı yapmaya çalıştığını söyleyen köylüler, bunlara izin vermediklerini ve bu mirasları kendilerince korunduğunu söyledi. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner24

banner49

banner48