Aylarlardır tartışılan bir mesele var.Dershanelerin kapatılması meselesi.Herkes bu konu hakkında fikrini beyan ediyor.
 
Kimisi hükümetin camiayı hizaya getirme operasyonu olarak görüyor.(Ben cemaat demiyorum çünkü camiaya mensup gazetenin başyazarı ve camianın bir nevi sözcüsü olan şahıs kendilerinin cemaat değil camia olarak adlandırılmalarını, cemaat kavramının marjinal bir anlam taşıdığını belirtmişlerdi) ,Kimisi hükümetin eğitim kurumlarını tek çatı altına alma gayreti olarak görüyor. Kimisi de her iki görüşü de tutarsız ve dayanıksız olarak görüyor.
 
Bizler dershaneleri tartışıyoruz.Peki bu dershaneler nasıl ortaya çıktı? Bu kurumların artışındaki sebepler nelerdir diye düşündük mü?
 
Evet bu dershane denilen kurumların ortaya çıkışı ve günümüzde büyük bir rant haline gelmesine sebep olan yine hükümetlerin eğitim politikası ve devletin okulları dediğimiz Milli eğitim kurumlarındaki eğitim kalitesindeki seviye düşüklüğüdür.
 
Eğitim psikolojisinde şöyle bir kural vardır.''Eğitimde Formel(resmi,planlı-programlı) eğitimle doldurulmayan boşluğu birey informal(resmi olmayan) eğitim yoluyla doldurur.''
 
Bu kuralı dershanelerin ortaya çıkışında daha net bir şekilde görüyoruz.Vatandaş formal eğitimde bir eksiklik gördüğü için çocuklarını informal bir kurum olan dershanelere göndermektedir.
 
Daha önce de sanırım 2006 yılında dershanelerin etkinliğini kırmak için SBS sınavları üç yıla yayıldı yani yalnız 8.sınıfta değil 6,7,8. sınıflarda da SBS sınavı yapılmaya başlandı.Fakat bu durum dershanelerin etkinliğini kırmadı daha da etkili hale getirdi.Vatandaş daha önce çocuğunu yalnız 8. sınıfta dershaneye gönderirken bu defa 6,7 . sınıfta da göndermeye başladı.Yani amacın tam tersi bir sonuç ortaya çıktı.
 
Resmi okullarda eğitim-öğretim açısından bir eksiklik olduğu ortadadır.Merkezi sınavlarda resmi okulların başarı düzeyleri ortadadır.Siz eğer dershaneleri kapatıyorsanız devlet okulların da okuyan çocuklara dershaneleri aratmayacak kaliteli bir eğitim vereceksiniz. Kısacası bu kurumların doldurduğu boşluğu siz dolduracaksınız.
 
Birde bu kurumların camia ile bağlantısına gelirsek şunu söyleyebiliriz.İlk zamanlar dershaneler camia açısından bir amaç değil birer araçtı.Yani camia zeki ve fakir çocukları hizmete kazandırmak için bu kurumları araç olarak kullanıyordu.Zeki çocuklar dershaneler aracılığı ile hizmete kazandırılıyordu.
 
Bu durum daha sonraki zamanlarda değişti.Araç olarak kurulan kurumlar birer amaç haline geldi.Buralarda artık fakir çocukları yerine zengin ve seçkin ailelerin çocukları okumaya başladı.Sınavlarda da büyük başarılar elde eden bu kurumlardan sonra artık camiaya ait özel okullar da ortaya çıkmaya başladı.Ve sanki eğitimde ve bürokraside bir grubun yani camianın etkinliği his edilmeye başlandı.Birde camianın büyümesiyle ilgili ilgisiz insanlar içine girince ve bir nevi hormonlaşınca bu durum devletin bazı kurumlarını rahatsız etmeye başladı.Bu rahatsızlık hükümet ve camia'yı karşı karşıya getirdi.
 
Tabi hükümetin rahatsızlık duymasının nedeni yalnız saydığımız nedenler değil.Camia genişleyince bazı kendini camiadan gösteren fakat aslında camiadan olmayan insanların hükümetin bazı bakanları
 
ve Başbakan aleyhinde gazetelerdeki yazıları ve yorumları camiayla hükümetin arasını daha da açtı.Özellikle hayatını bu hizmete adayan Hoca efendinin bu durumdan rahatsız olduğu düşüncesindeyim .Hoca efendinin ve camianın durumu bana tarihte yaşanmış bir olayı hatırlattı.
 
Hacı Bayram-ı Veli Hz.’leri Edirne’den Sultan II.Murad’ın büyük iltifatlarıyla ve fermanıyla geri döner.Sultan bu fermanda Hacı Bayram-ı Veli Hz.’lerinin öğrencilerinin yanlız ilim ile meşgul olmaları için onların vergi ve askerlikten muaf tutulduğunu bildiriyordu.Bunu duyan pek çok kişi Allah rızası için değilde sadece şahsi çıkar için gelip Hacı Bayram-ı Veli Hz.’lerine öğrenci olmaya başladılar.Sonunda devletin Ankara civarından topladığı vergilerde düşüş oldu.Gelir azalınca Ankara’yı yönetmede bir takım mali problemler ortaya çıktı ve askeri düzen bozuldu.Bunun üzerine Sultan , Hacı Bayram-ı Veli ‘den öğrencilerinin listesini rica etmek zorunda kaldı. Hacı Bayram-ı Veli ‘de öğrencilerinden bugünkü Etnoğrafya Müzesinin bulunduğu Kanlıgöl’de toplanmaları istedi.Kanlıgöl’de büyük bir kalabalık toplandı.Herkes nasıl bir imtihan olacağını merakla bekliyordu.Meydana büyük bir çadır kurulmuştu.Öğrencilerine;
 
- ‘Dervişlerim ,müridlerim..Bana; beni seven öğrencilerimi bugün burada kurban etmem emrolundu.Canını,malını, bana feda eden, çadıra girsin dedi. ’
 
Ve elinde bıçakla çadırın önünde beklemeye başladı.Bu sırada topluluktan bir erkek kalabalığı yararak içeri girdi.Arkasından Hacı Bayram-ı Veli Hz.’leri de girdi.Herkes ne olacağını merakla bekliyordu.Çadırdan dışarı oluk gibi kan aktığı görüldü.Ardından bir kadın girdi.Yine dışarı kanlar aktı.Bunu gören halk dehşete kapılarak oradan kaçtı. Hacı Bayram-ı Veli Hz.’leri içeri girenleri kesmiş değildi.Gece çadırın içine kimseden habersiz birkaç koyun bırakılmıştı ve kesilen koyunlardı. Hacı Bayram-ı Veli Hz.’leri dışarı çıkarak Sultana bir mektup yazdı ve gerçek öğrenci sayısının birbuçuk olduğunu bildirdi.
 
Camia ne kadar büyümüş ve hormonlaşmış olursada Hocaefendinin Hacı Bayram-ı Veli Hz.’leri gibi hükümet kanadını rahatsız eden duruma el koyması ve aslında abartıldığı gibi olmadıklarını anlatması gerekir.Yoksa camia ve hükümet arasındaki anlaşmazlık bir kayıkçı kavgasına dönüşür her iki tarafa da zarar verir.
 
Sonuç olarak Dershaneler kapatılabilir.Fakat bu kurumları kapatmak için bu kurumların doldurduğu boşluğu gerçek anlamıyla doldurmanız gerekir.Eğer siz bunların boşluğunu doldurmadan dershaneleri kapatırsanız onların yerine çoğunluğu merdiven altı başka isimde hatta daha çok marjinal grupların istismar ettiği farklı isimler altında kurumlar ortaya çıkar. Vesselam... 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner24

banner49