Mehmet Akif İnan Konferans Salonu’nda düzenlenen programda üniversite öğrencileri ve gençlere hitap eden Koçyiğit, çevreyi ve doğayı anlamak için önce bakmak ve görmek arasındaki farkı hissetmek gerektiğini söyledi.
Hülya Koçyiğit, " Ben son yıllarda iyi kilerimi çoğaltmaya başladım çünkü doğayı hep sevdim, hep seviyorum, hep seveceğim. Doğaya hep saygılı oldum ve yeşillenmesi için çok çaba gösterdim. Birçok kampanyalarda birçok ağaçlar diktim. Evimin bahçesine çiçekler ve ağaçlar diktim ama son yıllarda en çok iyi ki dediğim şey evimin bahçesinin bir köşesine bostan yaptım. Kendim toprağı eşeliyorum, tohumları ekiyorum. " dedi.
Ediz Hun, " İlk kez bir çevre toplantısı yapıldı ve 170 civarında ülke katıldı. 1980’li yılların ikinci yarısında çok önemli Birleşmiş Milletlerde ‘Sağlıklı Bir Çevre’ için bir rapor imzalandı. Onu imzalayan da Norveç’in ilk kadın Başbakanı Gro Harlem Brundtland. Brundtland raporu olarak tarihe geçmiştir. Artık çevrenin ağırlığı hissedilmeye başlanılmıştır. Ediz gelir, Hülya gider ama çevre devamlı kalıcı. Çevrenin korunması büyük önem taşıyor. Çevre yoksa yaşam yok. Dünya’da bütün bitki topluluklarını kaldıracak olursak insan ve diğer yaşamdaki varlıklar sadece 47 saat oksijene sahip olabiliyorlar. 47 saat sonra hayat bitiyor. " dedi.