Son günlerde siyaset kazanının yoğun bir şekilde kaynamağa başladığı bu günlerde konuştuğumuz bir çok insan sanki yılların siyasetçisi.
Herkes geleceğe yönelik Urfa'mız ile ilgili siyasi tahliller ve tahminlerde bulunuyor.Sanki her şey siyasetten ibaret .
Fakat ben her şeyin siyasetten ibaret olmadığını ,toplumda siyasetçilerin yapamayacağı büyük işleri mütevazi ve ismi ön plana çıkmamış insanların yaptığını ve yapabileceğini aktarmak istiyorum.
Mesela Harran Ovasında Türk Milliyetçiliğinin nasıl etkin olduğunu ve taraftar bulduğunu hep merak etmiştim.İnanıyorum ki birçok kişi benim gibi merak etmiştir.
Harran Ovasında Türk milliyetçiliğinin nasıl etkin olduğunu araştırmaya karar verdim.
Konuyu araştırırken 70 yıllarda okumuş ve şimdi de akil adam konumunda olan bir dostumuzun anlattıkları bana araştırdığım konunun cevabını verdi.
Verilen cevap Sosyologlar için aslında başlı başına araştırma konusu olacak kadar değerliydi.
Evet sizleri fazla meraklandırmadan cevabı vereyim. Harran Ovasında Türk Milliyetçiliğinin yeşermesinde etkili olan bir öğretmen oluyor.İsmini de söyledi fakat ismini köşemde yazmayacağım.
Peki bu öğretmen nasıl çalışıyor da ovada kendi ideolojisinin bu kadar yayılmasına sebep oluyor ?
El cevap:
O dönemde bölge'nin tek yatılı okulu Akçakale YİBO'dur. (Fişenge ) Genellikle bu yatılı okulda okuyan çocuklar bölgenin ileri gelen ailelerinin çocuklarıdır.Böyle olunca bahsettiğimiz milliyetçi öğretmen hem okuldaki çocuklarla hem de aileleri ile iyi ilişkiler kuruyor.
Ortaokuldan sonra bu çocukları ailelerinin güvenini de kazandıktan sonra il dışına yatılı liselere kaydettiriyor.Kaydettirmekle kalmıyor. Ülkü Ocaklarındaki bağlantıları ile onlara hem lisede hem de Üniversitede yardımcı oluyor.Böylece gönderdiği öğrencilerin çoğu Üniversiteyi bitirdikten sonra Milliyetçi olarak memleketlerine dönüyorlar.
Bir de dikkat çeken bir husus var o da bu okuyan gençlerin çoğu ovadaki Eşraf dediğimiz ailelerin çocuklarıdır.Yani ovadaki önde gelen aşiret reislerinin çocuklarıdır.Böyle olunca onların etkinlik alanı daha genişlemiş oluyor.
Tabi daha sonra Tarım Bakanlığının Milliyetçilerin elinde olması ve o dönemde iş görmek için Milliyetçi olmanın daha avantaj getirmesi ova da Milliyetçiliğin daha da Kökleşmesini sağlamış.
Aslında yukarıda aktarmaya çalıştıklarımızı en veciz bir şekilde Çinli düşünürün sözleri güzel bir şekilde anlatıyor.
Bir yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek,
Ağaç dik on yıl sonrası ise tasarladığın,
Ama yüz yıl sonrası ise düşündüğün, halkı eğit.
Bir kez ürün verir ekersen tohum,
Bir kez ağaç dikersen on kez ürün verir
Yüz kez olur bu ürün eğitirsen halkı.
Balık verirsen bir kez doyurursun halkı,
Öğretirsen balık tutmasını hep doyar karnı.
Kuan-Tzu (Çinli ozan)
Ağaç dik on yıl sonrası ise tasarladığın,
Ama yüz yıl sonrası ise düşündüğün, halkı eğit.
Bir kez ürün verir ekersen tohum,
Bir kez ağaç dikersen on kez ürün verir
Yüz kez olur bu ürün eğitirsen halkı.
Balık verirsen bir kez doyurursun halkı,
Öğretirsen balık tutmasını hep doyar karnı.
Kuan-Tzu (Çinli ozan)
Hasılı Kelam bu konuyu ele alırken, herhangi bir siyasi görüşü ne yüceltme nede eleştirme mantığı ile davranmadım.Yalnızca yaşanmış , günümüzde de etkisi devam eden ve eğitim sonucu oluşmuş bir sosyal olguyu aktarmaya çalıştım.Ve ayrıca her şeyin siyasetten ibaret olmadığını, Siyasetin yapamadığını eğitimin kalıcı olarak başarabildiğini aktarmaya çalıştım.Bundan dolayı aslında bizlerin eğitime daha çok önem vermesi gerektiğini ve eğitimle ilgili yatırımları olan siyasetçileri seçmemiz gerektiğini örnekleri ile aktarmaya çalıştım. Vesselam....