Bugün Türkiye’nin Suriye ile olan Hatay, Gaziantep ve Şanlıurfa’daki sınır kapıları, sınır yolları tabir yerinde ise yolgeçen hanına dönmüş durumda.
     Yolgeçen hanı, ‘girip çıkanı çok ve belirsiz olan yer’ anlamında kullanılır bilirsiniz. Şimdi bu sözlerime Güvenlik kuvvetlerimiz kesinlikle katılmayan bir tavır içinde olacaklar ama nafile. Gözle görünenler ortada.
      Çok değil bundan bir süre önce 22 Ocak 2013 tarihinde aynı bu köşemde ‘Morgdaki bomba!’ başlıklı bir yazı yazmıştım. Yazımda Suriye’den yaralan ve Akçakale Devlet Hastanesine getirildiğinde yaşamını yitiren ve üzeri aranmadan hastane morguna kaldırılan ve daha sonra yıkanıp kefenlenmek istendiği sırada bacaklarında yüklü miktarda bomba ile görülen şahısın durumu Polise iletilmiş ve şahıs morgdan alınmıştı. Ve yine aynı yazımda hastane önünde günlerdir bekleyen Suriye uyruklu Mercedes marka şüpheli araca da dikkat çekmiş ve şikayet edilmesine karşın polisin çaresizlik içinde kaldığının altını çizmiştim.
       Korkulan oldu ve ne yazık ki Hatay’ın Cilvegöz sınır kapısında bomba yüklü araç patlatıldı ve üç vatandaşımız ne yazık ki yaşamını yitirdi.
      Üç Bakan İçişleri, Adalet ve Gümrük ve Ticaret Bakanı birlikte patlama sonrası Hatay’a gittiler. Olay yerinde gözlemlerde bulunup basın toplantısı düzenlediler.
      Bu bakanlar aslında Akçakale Devlet Hastanesinde üzerinde bomba düzeneği ile bulunan cansız şahıs tespit edildiğinde keşkem Şanlıurfa’ya gelerek hassasiyetlerini ortaya koyabilmiş olsalardı. Ama bunu yapmadılar. Kim bilir belki haberleri de yoktur.
        Gelelim asıl konumuza.
        Yani yolgeçen hanı meselesine.
        Akçakale Devlet Hastanesinde halen aynı trajik komedi oynanmaya devam ediliyor.
        Yaralı bir şahsı üzerleri bomba ve ağır silahlarla dolu bulunan sözde muhalif Suriyeliler hem de ellerini kollarını sallayarak gelebiliyorlar.
       Ve kimse bunlara ‘Nereye gidiyorsunuz?’, ‘Böyle davranamazsınız!’ diyemiyor. İlginçtir geçen gün böyle bir durumda Akçakale devlet hastanesindeki doktorlar, silahlı bu şahıslara dışarı çıkmaları ve üzerlerindeki silahları çıkartıp içeri girebilecekleri uyarısında bulunmuşlar ama nafile! Her tarafımız Suriyeli. Bunların çoğu kayıt altında bile değil. Kimlikleri bile yok. Nereden, nasıl, ne zaman geldiler? Ne yapaprlar? Ne yiyer ne içerler? Nasıl geçinirler? Bilen varsa bir adım öne buyursun
       Şimdi bu ilin Valisi Celalettin Güvenç’e soruyorum.
       Allah muhafaza ellerini kollarını sallayarak (Hastane kamera kayıtları en güzel, en canlı iddiamıza örnektir. İzleyebilirsiniz!) ilçemize kadar girenlerden her hangi birisi hastane içinde bir anda üzerindeki ağır silahlar veya bombalar ile katliam yapsa bunun vebali altında nasıl kalkabilirsiniz?
        Cilvegözünde olduğu üzere daha sonra her iki dizimizi dövmemek istiyor ve masum insanların yaşamını yitirmek istemiyor isek ne olur biraz daha değil çok daha hassas olalım lütfen. Sınırımıza hakim olalım. Giren ve çıkanları mutlaka kayıt altına alalım. Hele üzerleri bomba ve ağır silahlarla olanları ise sınırdan bu şekilde asla içeriye sokturmayalım.
       Başbakan Erdoğan AB’lilere hitaben ‘Türkiye kimsenin şamar oğlanı değildir’ derken siz Valilerde üst düzey sınır güvenliği ile karşınızdaki kim olursa olsun ‘Türkiye yolgeçen hanı değildir’ mesajını verdiriniz lütfen. 
 
        Yeniden buluşmak dileği ile…
  
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner24

banner49