Öne Çıkanlar Şanlıurfada Yağmur Bereketi ümgeneral Koç Şanlıurfada tesisi İlçe Genelinde Yol Yapım Atağını Sürdürüyor Urfada çalıntı 170 motosiklet ele geçirildi

Bu haber kez okundu.

Lüks yaşamdan çadır kente
Suruç’un girişine kurulan çadır kentte yaşamını sürdüren Suriyeli Kürtler, ülkelerinde kendilerine ait evlerde ve lüks bir hayat yaşadıklarını söyledi.
Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Suruç ilçesine gelen Suriyeli Kürt aileler, çadırlarda yaşamaya alışamadıklarını ve bu durumun kendileri için ağır olduğunu söyledi.
Suriye’de öğretmen olan Behize Şeyh, esnaf olan babası ile birlikte yaşadığını ve hayatlarından memnun olduklarını ancak, savaş çıktıktan sonra çadır kentte sefil bir hayata sürüklendiğini söyledi. Çadırın önünde bir leğende çamaşırları yıkayan Şeyh, daha önce hiç elle çamaşır yıkamadığını ve alışamadığı bir hayatı yaşamaya mecbur bırakıldığını anlattı.
“OKULUMU, ÖĞRENCİLERİMİ HER ŞEYİ ÖZLÜYORUM”
Kobani’deki bir okulda öğretmenlik yaptığını ve öğrencileriyle güzel zaman geçirdiğini dile getiren Şeyh, Kobani’deki hayatını özlediğini belirtti. Öğrencilerini özlediğini belirten Şeyh, görev yaptığı okulun hala ayakta olup olmadığını da bilmediğini söyledi.
Ülkesine dönmesi halinde her koşulda görevine devam edeceğini söyleyen Şeyh, “Ben Suriye’de öğretmendim. Öğrencilerimi daha çok çalışkan yapmak için sürekli uğraşıyordum. Güzel bir hayatımız vardı. Babam esnaflık yapıyordu. Ben de öğretmendim, ailemizi çok rahat bir şekilde geçindiriyorduk.
Savaş çıktı, ne olduğunu anlamadan kaçtık. Şimdi burada hiç alışkın olmadığım bir hayatı yaşıyorum. Öğrencilerimi ve okulumu çok özledim. Okul belki de şuan yıkılmıştır ama ben yine de ülkeme dönmek istiyorum. Okul yıkılmışsa bile dışarıda da olsa öğrencilerimle ders işleyeceğim” diye konuştu.
HER ŞEYE RAĞMEN VATANINI İSTİYOR
Yoğun bombardıman altında olan Kobani’de binaların büyük bir kısmı hasar görüp yıkılırken, yıkılan evlerine rağmen ülkelerine geri dönmek istiyorlar. Ülkelerinde yaşama uğruna en kötü şartları bile kendi ülkelerinde yaşamak istediklerini belirten Şeyh, “sonuçta orası bizim toprağımız. Orada doğup büyüdük. Burada şartlar ne kadar iyi olursa olsun, ülkemiz kadar olamaz. Hiçbir şey vatan kadar güzel olamaz. Orada evimiz yıkılmış, babamın işyeri yıkılmış, dönersek bile eskisi gibi bir hayat yaşayamayız ama olsun. En azından ülkemizde oluruz. Perişan olacaksak da gurbet ellerde olmak istemiyoruz” dedi.
SAVAŞ, HEM ÖĞRENCİLERİNDEN HEM BABASINDAN AYIRDI
Savaşın çıkması üzerine okul ve öğrencilerini terk etmek zorunda kalan Şeyh, babasının da cephede kaldığını söyleyerek, babasından da ayrı düştüğünü söyledi.
Savaştan sonra aile düzenlerinin bozulduğunu dile getiren Şeyh, “hem öğrencilerim, hem hayatım, hem de babamdan ayrı düştüm. Öğrencilerim de zaten perişan oldu. Babam cephede kaldı, IŞİD terör örgütüne karşı savaşıyor. Babamla fırsat buldukça telefonla konuşuyoruz. Bir aydan fazladır babamın yüzünü görmedim. Şimdi burada küçük kardeşlerim ve annem var. Onlarla birlikte burada, ülkemize döneceğimiz günü bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Şeyh, öte yandan Kobani’de IŞİD gerilemesi ve PYD güçlerine silahların ulaştırılmasına çok sevindiklerini sözlerine ekledi.  

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner24

banner49