Karataş, Vurgunun Başkenti Olmuş

CHP Genel Merkezinin barış sürecinde ki olumsuz tutumu sebebi ile Karaköprü İlçe Başkanlığından istifa eden Kenan Karataş, Karaköprü İlçelerinin vurgunun başkenti olduğunu söyledi.

Karataş, Karaköprü’lü kardeşlerinden gelen yoğun şikâyet üzerine bir basın açıklaması yapma gereği duyduğunu dile getirerek sözlerine devam etti.

Bizim İlçe başkanlığından ayrılışımızı kutlayan zihniyetler varmış. Vurgun yolları açılmış ve serbest hareket etme olanakları doğmuş. Ama unuttukları bir durumu hatırlatmakta yarar görüyorum. Biz Karaköprü’den çıkmadık hala oradayız ve hala yolsuzlukların takipçisiyiz. Halkın sömürülmesine dün olduğu gibi yarında izin vermeyeceğiz.

Bilindiği üzere eski başkanlığımızın vermiş olduğu sorumluluk gereği, gezmediğimiz mahalle, girmediğimiz sokak, tokalaşmadığımız bir tek vatandaş kalmadı. Kozmopolit bir sosyal yapıya sahip olan Karaköprü, içinde barındırdığı yabancı misafirlerle de diğer ilçelerden farklılığını hemen fark ettirebilecek bir yapıya sahip.

5.200 nüfuslu bir köy iken 1999’da çıkarılan bir yasa ile Belde statüsüne kavuşan Karaköprü, daha o tarihlerde Şanlıurfa’nın en fazla göç alacak olan yerleşim yeri olmaya aday gözüküyordu. İmara açılacak yeni alanların inanılmaz çokluğu, alt ve üst yapının hizmete sunulacak olması bazı kesimlerin iştahını kabartıyor ve bugünlerde yaşanacak olan çıkar amaçlı siyasi kavgaları işaret ediyordu. Orta da çok büyük bir pasta ve bir aşireti ihya edebilecek boyutta haram kazanç gözüküyordu. Yani masa da tam menü vurgun tabağı ve vurguna kaşıkla değil kepçeyle dalmak isteyen pusucular gözüküyordu.

Şimdi sizlere Karaköprü’nün Türkiye’de neden vurgunun başkenti olarak ün yaptığını ve bu kötü imajın bizi dışarıda ne denli olumsuz yansıttığını izah etmeye çalışacağım.

Alınan Ödüller Müteahhitlere Verilmeli

Karaköprü’nün dışarıda ki kötü imajına geçmeden önce, Karaköprü’de ikamet eden yerli ve diğer İllerden gelen yabancı sakinlerin seslerine kulak vermek istiyorum. Vatandaşın genel kanısı şu; Karaköprü Belediyesi bu güne kadar halka yönelik değil, aşiretlere ve yandaşlara yönelik hareket etmiş ve hizmet anlayışı o yönde olmuştur. Bu nedenle de Karaköprü İlçesi, belediyenin yaptığı basit hizmetlerle değil, müteahhitlerin yarattığı şah eser apartmanlarla modern şehir görünümünü almıştır. Yani güzel şehir olma yolunda Belediyenin değil, özel teşebbüslerin katkıları ön planda olmuştur. Ne acıdır ki özel girişimcilerin bu katkıları, Karaköprü Belediyesine hak etmediği ödülleri aldırmıştır. Bizim anlayışımıza göre, bu gibi durumlarda Belediye’nin yapması gereken, alınan o ödülleri kendi vitrinlerine değil, söz konusu ödüllerin alınmasına katkı sağlayan özel girişimcilerin vitrinine hediye etmesi olmalıdır.

Dışarıda ki İmajımız Vurguncu Başkenti Olmuş

Sürekli olarak şehir dışına çıkan ve siyasi ortamlarda bulunan bir karakterdeyim. Sohbetler esnasında Karaköprü’de siyaset yaptığım gündeme gelince, ilk yüzüme vurulan; bulunduğum ilçenin vurgun ve talan yuvası olduğu ve bugüne kadar yapılan vurgunlarla üçüncü bir Karaköprü’nün kurulabileceği yönünde olmaktadır. Her ne kadar biz bu tarihe kadar muhalefette olsak ta söylemler beni derinden üzüyordu. Çünkü nede olsa bende bahsettikleri İlçe’de yaşıyor ve orada siyaset yapıyordum. Karaköprü’de yaşayan bir vatandaş olarak yüzümün kızardığını ve inanılmaz utandığımı söylemek isterim. Düşünüyorum da bu vurgunları yapanlar bu tür söylemler ve yaklaşımlar karşısında utanıyorlar mı? Yoksa imajımızı daha fazla kötüleme yollarını mı arıyorlar!