Öne Çıkanlar urfa urfahaber Şanlıurfada Yağmur Bereketi tesisi ümgeneral Koç Şanlıurfada

Bu haber kez okundu.

Çelik ve Eker, İki Aşiretin Barış Yemeğine Katıldı
Şanlıurfa'da iki aşiretin barış yemeğine katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, çözüm süreci için birlik ve beraberlik mesajları verdi.
Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde, yaklaşık 1 yıl önce Metinan ve Nasıran aileleri arasında çıkan ve bir kişinin ölümüyle sonuçlanan kavga nedeniyle başlayan kan davası, verilen barış yemeğiyle son buldu. Barış yemeğine; Bakan Faruk Çelik, Bakan Mehdi Eker, Bağımsız Mardin Milletvekili Ahmet Türk, Şanlıurfa milletvekilleri, Metinan ve Nasıran ailelerinin fertleri ve yüzlerce vatandaş katıldı.
Barış töreninde konuşan Bakan Çelik, konuşmasına salondakileri Kürtçe selamlayarak başladı. Bakan Çelik barışı kabul eden her iki aileye de teşekkür ederek, “Biz hasım değiliz, biz hısımız. Bakınız ben ne Kürdüm nede Arapım. Ben dışarıdan geldim, Şanlıurfa’ya hizmet etmek için. Elimden geldiği kadar da bu hizmete gayret ediyorum. Her şeyi bırakalım insanız biz insan. İnsanca, medenice birbirimize saygı duyalım. Ne yanlışlıklar yapılmışsa bunları ayaklarımızın altına alalım, güzelliklerin peşinde koşalım. Kucaklaşalım ve kaynaşalım. Diyorum ki; barışta, dostlukta ve kardeşlikte yarışalım. İşte bugün küçük bir barışı gerçekleştiriyoruz. Ama aynı zamanda ülkemizde büyük barış rüzgarları da esiyor. İnşallah küçük barışımızda bu salondan nasıl mutlu ayrılacaksak, büyük barış dediğimiz; bölge insanının yıllarca çektiği sıkıntıların ortadan kalkması, kardeşçe kucaklaşma günlerinin uzak olmadığına da ümitvar olduğumu söylüyorum” dedi.
Bakan Mehdi Eker ise, insanların birbirine tahammül ettiği sürece kavga, düşmanlık, kin ve nefretin ortaya çıkmayacağını ifade ederek, “Bu topraklar bereketli hilalin toprakları. Medeniyetin ilk inşa edildiği topraklardayız. Bütün semavi dinler bu bölgeden yeryüzüne yayılmıştır. Avrupalılar daha düne kadar 20 milyon insanı 2. Dünya Savaşı'nda öldürdüler. Ama daha sonra entegre ve barış projelerini ortaya koyarken biz, dünyadaki gelişmelerden de kendi geçmişimizden de, kendi kültür, dinimizden de adeta bihaber ve tarihimizden de bihaber hale gelmişiz. Türkiye’nin en önemli sorunu Kürt meselesinin barış ve kardeşlik içerisinde çözülmesiyle ilgili bir süreç başladı. Elbette ki barıştan yana olmayanlar olacak. Bunu provoke etmeye kalkışanlar olacak. Bunların çabalarını zaman zaman görüyoruz. Bunların sahneye çıktıklarını görüyoruz. Çeşitli formlarda, çeşitli şekillerde, bazen bir cehaletin tutuşturduğu kıvılcım, bazen bir yanlışla bir şekilde gelişiyor ama biz bunlara karşı uyanık durma, bunlara karşı barışa inatla sarılmak zorundayız. Bu provokasyonlara da, bu provokatörlere de asla fırsat vermemek durumundayız. İnatla her şeye rağmen barışı tutup birlik, beraberliği ve kardeşliği inşa edersek, bu meselenin üstesinden geliriz. Şimdi bu gözyaşlarını dindirme, bu sönen ocakları yeniden tüttürme zamanıdır. Bu nedenle herkesten her zamandan daha fazla uyanık olmak, basiretli davranmak, ferasetle karar vermek ve bu şekilde adımlar atmak durumundayız. Bunun için provokasyonlara da provokatörlere de kimden ve nereden gelirse gelsin, bir görevliden de bir vatandaştan da bir başka kişiden de yani kimden olursa olsun buna karşı durmamız ve asla bunun hayata geçmesine fırsat vermememiz lazım” şeklinde konuştu.
Bağımsız Mardin Milletvekili Ahmet Türk de yaptığı konuşmada, "Çıkan bir anlaşmazlıktan dolayı genç bir kardeşimiz yaşamını kaybetti. Ben gencimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bu barışta her iki ailenin duyarlılığı sonucunda ve kanaat önderlerimizin çabaları sonucunda bir barışı gerçekleştirdik. Bugün Türkiye’de de halklarımızın büyük barışı için çaba sarf ediyoruz. Umut ediyoruz ki bu büyük barış sadece Türkiye’nin barışı olmayacak. Bu barış Kürtler veya Türklerin barışı olmayacak. Bu barış Ortadoğu halklarının barışı olacak. Barışı kalıcı hale getirmemiz için mutlaka reformları önümüze kaymalıyız. Bu halkın talepleri nedir? Barışı nasıl sağlarız? Bunları açık yüreklilikle tartışmanın zamanı gelmiştir. Toplumda müthiş beklentiler var ama bir gerginlik var ve gün geçtikçe güvensizlik artıyor. Biz bu halka öncülük ediyorsak, bu ülkede adalet ve eşitlikten söz ediyorsak, bütün bu gerginliği önümüze koyarak, diyalog ortamını kurarak, konuşarak formül üretmeliyiz" ifadelerini kullandı.
Yapılan konuşmaların ardından protokol üyeleri ve her iki ailenin önderleri el ele tutuşarak, dualar eşliğinde barıştıklarını göster 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner24

banner49