Öne Çıkanlar sosyal medya Yeşildirek 14 Yıldır Yıkılmayı Bekliyor sergı Yapılan Çalışmaları Yerinde İnceledi 1 yaralı

Bu haber kez okundu.

“Bundan Sonra Neler Olacak Bilemiyoruz”
Son üç yıldan beri Suriye’de devam eden iç savaş sonucu Türkiye’ye kaçan Suriyeliler, savaşın acısını anlatıyor. Çaresiz kalan Suriyeliler en büyük sınır komşularından olan Türkiye’ye sığınarak, hayata tutunmaya çalışıyor.
 
Türkiye’nin en çok Suriyeli kabul eden kenti Şanlıurfa’nın başta Akçakale olmak üzere çeşitli bölgelerinde bulunuyor.
 
Çaresizlik sonucu Şanlıurfa’ya kaçan Suriyelilerden kimi umutsuz bir bekleyiş içerisinde kampta yaşıyor. Bazıları dilencilik, gündelikçilik, garsonluk, çobanlık, yapıyor. Bazıları ise oradaki zenginliklerinden pek bir şey kaybetmemiş gibi. Kimi ise Yıllaran beri devam eden iç savaştan yenifırsat bularak kaçtı. Zor zamanlar geçirdiklerini ve artık dayanılmaz bir hal aldığı için suriye’den kaçtıklarını söyleyen Ebu Faysal, Türkiye’nin kendilerine sahip çıktığını ama artık iç savaşın son bulmasını istediklerini söyledi.
 
Özgür Suriye Ordusu’na bağlı Ahrar-ı Şam grubunun Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) karşı savunduğu Telabyat düştü. Ahrar-ı Şam üyelerin çoğunluğu Akçakale’ye sığındı. Gümrük kapısının savunması için çatışan Ebu Faysal kod adını kullanan, üç yıldır çatışan Ahrar-ı Şam askeri ile son günlerde neler yaşandığını anlattı.
 
Ebu Faysal IŞID tarafından tanınmamak ve gazetelere çıkmamak için yüzünü gizleyerek, konuştu. Açıklama yaptığı öğrenildiği takdirde kendisini de öldüreceklerini söyleyen Ebu Faysal, deşifre olmamak için yüzünü kapatarak, gerçek ismini söylemekten çekiniyor.
 
Son yaşananları gözyaşları içinde anlatan Ebu Faysal muhaliflerin Esed’e neden karşı durduğuna, savaşın Suriye’de kalan yaşlı ve çocuklara neler verdiğine anlattı.
 
“BASKI ALTINDA İBADET YAPILIYOR”
 
Özgür Suriye Ordusu’na(ÖSO) katılan Ebu Faysal, “Benim Özgür Suriye Ordusu’na ve cihada katılmamın sebebi can ve namus emniyetinin kalmamasından kaynaklıydı. Suriye’de özgürlük ve hürriyet anlamında hiç bir şey kalmadı. Özellikle Cuma hutbesini Beşar Esed’in kendisi yazdırıyor ve imamlara veriyor. İmamlar da hutbede Beşar Esed’in ve yönetimin belirlediği hutbe ile insanlara sesleniyor. Yanlı, kasıtlı ve Esed’i öven hutbeler okunuyor Cumalarımızda. Eğer Esedi öven bir cümle olmazsa o imamı görevden alıyorlar. Hutbede ona methiyeler düzüp, ona selam gönderip,“o tek rehberimizdir” diyorlar. Dolayısıyla din hürriyeti de kalmayınca ben cihada katıldım. Ülkede demokrasi yok, insan hakları yok. Suriye’ye özgürlük ve insan haklarının gelmesi için Özgür Suriye Ordusuna katıldım” dedi.
 
IŞİD örgütünden de bahseden Faysal, “Irak Şam İslam Devleti örgütü eğer bir yere yönelirse mutlaka o mıntıkayı alır ve o bölgeyi tarumar eder. İnsafları yoktur ve acımasızdırlar Onların içinde İranlı milisler var. Esed döneminde cezaevinde yatmış üst düzey askeri yetkililer bile IŞİD Örgütünde. İnsanları kesip sarnıçlara atabiliyorlar. Biz bu köşede sıkıştırıldık. Özellikle IŞİD mensupları Rakka’da güçlüler. Ağır silahlara sahip olma konusunda yine bizden çok çok üstün durumdalar. Onlara her türlü silah, tehcizad ve donanım desteği geliyor. Beşar yanlıları IŞİD’içindeler. Bizim desteğimiz ise sıfır durumda. Tüm Dünya bizi terk etti. Suriye’de yaşanan drama tüm Avrupa ülkeleri sırtını çevirmiş durumda. En önemlisi silah tehcizatı bakımından bizden çok çok öndeler. Özgür
 
Suriye Ordusu her cephede adeta kilitlenmiş durumda. Biz de Telabyat gümrük kapısından ayrılmak durumunda kaldık. Şu anda Telabyat onların elinde.
 
En son otuz kişi kaldık. Ve şimdi çoğumuz Türkiye’ye geçtik. Artık bu insanların yeniden Suriye’ye dönmeleri mümkün değil. Hepimizin isim listesi şu anda IŞİD’in elinde. Ahra-ı Şam grubundan kimi ellerine geçirirse kesinlikle öldürürler” ifadelerini kullandı.
 
“HERKES SAVAŞIN BİTMESİNİ İSTİYOR”
 
Suriye’de yaşayan ve Türkiye’ye kaçan Suriyelilerin temel dileğinin savaşın bitmesi olduğunu söyleyen Faysal, “Sınırda komutanımız çatışma olmaması için IŞİD’in komutanı ile uzlaşmaya gitti. Amacı Telabyat bölgesindeki savaşı bitirmekti. Ancak onlar komutanın ayaklarını, kollarını kırmışlar, burnunu kesmişler, işkence etmişler. Anlamıyorum ve hala aklım almıyor. Öldürmek istiyorsan sık kafasına bir kurşun. Neden işkence ediyorsun? Bizim emirimiz ölmek istedi. Kafama bir an evvel kurşun sıksalar da ölsem dedi.
 
İsmi IŞİD’in elinde bulunan bütün arkadaşımızın can güvenliği yok. Ve muhtemelen bizim yüzümüzden orada kalan akrabalarımızın çoğu IŞİD’in askerlerinden zulüm görecek. Zaten Özgür Suriye Ordusu ile yakınlığı olan herkesin evini barkın yakıp yıkıyorlar.
 
Bu çatışmalar boyunca bizim yakın çevremizden beş kişi kaybımız oldu. Biz bu cesetleri alamadık. Biz yaklaşınca keskin nişancılar bizi de vurabileceği için bu mümkün olmadı. Bu cesetler dört beş gün dışarıda kaldı ve alabildiklerimizi gece vakti alarak kaçtık” ifadelerini kullandı.
 
“BUNDAN SONRA NELER OLACAK BİLEMİYORUZ”
 
Suriye’de son üç yıldan beri zorlu yaşamın başladığını anımsatan Faysal, “ülke olarak zorlu bir süreçten geçiyoruz. Bundan sonra ne yapacağımızı bilemiyoruz ancak, savaşın bir an önce bitip herkesin huzurlu bir şekilde yaşamasını diliyoruz. Artık Türkiye’de bir iş bulup çalışmayı düşünüyorum. Neticede hayat devam ediyor. Telabyat için kaygılanıyorum. Artık halka daha çok zulmedecekler. Ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. Çünkü hala Suriye’de zulüm devam ediyor. Ülkemden ayrıldığım için çok üzgünüm” dedi.
 
“GERİDE ÖLÜM VE KORKULU ANLAR KALDI”
 
Suriye’deki iç savaştan kaçarak, canlarını zor kurtardıklarını söyleyen Faysal, Suriye’de kalanların ise ölümü beklediğini söyledi. Faysal, “Geride yalınayak insanlar kaldı, korkulu, aç insanlar… Özellikle ölümü bekleyen ve ölmek isteyen insanlar kaldı geride. Özellikle açlıktan dolayı ölmek isteyen insanlar… Gençlerin çoğu ya öldü ya da bu tarafa kaçtı. Geride çocuklar ve yaşlılar kaldı. Azımsanmayacak kadarı kış gününde telef oldu. Bu insanlara kim yardım edecek, kim el uzatacak? Akçakale sınır kapısı açık olduğu sıralar biz yardımları iletiyorduk. Ama artık mümkün değil. Bu kadar Arap ülkesi var komşumuz olan. Hiç biri Suriye’de olup bitenlere duyarlı davranmadı. Onlar sadece koltuklarında otururlar, güzel yerler, güzel giyinirler. Fakat Suriyelilerin ne acılar çektiğini hatırlamak istemezler. Biz bu süreçte gördük ki mazlum Suriye halkının yanında bir Allah,  

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner24

banner49