2 Ayda Bir Mera Değiştiriyorlar

Bölgede besicilik yapan vatandaşlar, kış aylarının sona ermesiyle birlikte yaylalara çıkmaya başlıyor.

 

Şanlıurfa’da besicilikle uğraşan vatandaşlar, kış aylarının başında yaylaları terk ederek, köylere yerleşti. Yaklaşık 3 aylık bir süreçte köylerde yaşayıp, hayvanlarını ahırlarda besleyen besiciler, hayvanların ahırlarda gelişemediğini söyleyerek, kış aylarının bitimiyle birlikte meralara çıktığını söyledi.

 

MERALARDA ÜRETİM ARTIYOR

 

Yıllardan beri besicilik yapan vatandaşlar, köylerde oldukları süre içerisinde yer darlığı nedeniyle hayvanların pek gelişemediğini söyleyerek, açık ve geniş mera alanlarında hayvanların daha çok geliştiğini kaydetti. Özellikle bahar aylarının başlarında kuzuların doğmaya başlamasıyla birlikte yaylalara çıktıklarını söyleyen besici Nuri Gümüş, köylerde arazi darlığı nedeniyle hayvanların otlanamadığını ve sürekli samanla beslediği için süt üretiminin de az olduğunu belirterek, “kış aylarının başlamasıyla birlikte köyümüze geri dönüyoruz, kış bitimine kadar da köyden çıkmıyoruz. Köyde bulunduğumuz süre içerisinde hayvanları sürekli samanla beslemek zorundayız. Sadece samanla beslenen hayvanlarda fazla süt bulunmaz, meralarda süt ve yün üretimi artıyor. Mera alanlarının yeşermeye başlamasıyla birlikte geniş mera alanlarına çıkıp, hayvanlarımızı orada besliyoruz. Meralarda hem hayvanlarımız, hem de bizler rahat ediyoruz çünkü meralarda tarla korkusu yok, arazi geniş olduğu için hayvanlar rahatlıkla otlanıyor” ifadelerini kullandı.

 

“ZORLUĞUN YANINDA GÜZELLİKLER DE VAR”

 

Besiciliğin zor bir iş olduğunu ancak, güzel taraflarının da olduğunu belirten Gümüş, mera alanlarına çıkmakla birlikte temiz havada yaşadıklarını ve organik beslendiklerini söyleyerek, “tabi bahar olması sebebiyle baz günlerde yağmur yağıyor, bizlerde çadırlarda yaşadığımız için çadırın içini su basıyor, dışarıda hayvan otlatanlar hastalanabiliyor ama bunun yanında geniş arazilerde yeşilliklerin ortasında yaşıyoruz, organik besleniyoruz yani sağlığımız açısından oldukça faydalı bir dönem geçiriyoruz. Kendi ürettiğimizle besleniyoruz, bu oldukça faydalı bir durum, belli zorlukları olsa da işimizi seviyoruz” şeklinde konuştu.

 

2 AYDA BİR MERA DEĞİŞTİRİYORLAR

 

Kış aylarının sona ermesiyle birlikte köylerinden ayrıldıklarını anlatan Gümüş, mera alanlarında hayvan otlatacak alanların bitmesi üzerine mera değiştirdiklerini ve bu yüzden ortalama iki ayda bir farklı bir mera alanına göç ettiklerini kaydetti. Sırasıyla Şanlıurfa, Bingöl ve Muş yaylalarına göç ettiklerini söyleyen Gümüş, ekinlerin biçilmeye başlanmasıyla birlikte köylerine geri döndüklerini söyledi. Sürekli göç halinde olduklarını belirten Gümüş, şöyle konuştu: “mera alanlarının yeşermeye başlamasıyla birlikte önce kendi bölgemizdeki mera alanlarına çıkıyoruz, sonra yüksek kesimlerdeki meralara yani Karacadağ bölgesindeki meralara çıkıyoruz, daha sonra Bingöl ve Muş illerindeki meralara göç ediyoruz. Ekinlerin biçilmesiyle birlikte alan genişlediği için köylerimize geri dönüyoruz ve anızlarda hayvanlarımızı otlatıyoruz. Anızlar bittiğinde tekrar farklı yaylalara çıkıyoruz, yani sürekli olarak bir göç halindeyiz.”

 

OKUYAN ÇOCUKLARINDAN AYRI KALIYORLAR

 

Sürekli göç halinde olmaları sebebiyle kendi köylerinde fazla barınamayan besiciler, köyde veya ilçede okuyan çocuklarından uzak kaldıklarını ve çocuklarının hasretini çektiklerini söyledi. Okuyan çocukların okul sebebiyle göç kervanına katılmadığını söyleyen Leyla Adsız da, liseye giden iki çocuğu olduğunu ve çocuklarının geleceğinin parlak olması için çocuklarını yanına almadıklarını söyleyerek, “bizler sürekli göç Hallinde olduğumuz için çocuklarımız okuduğu için onları yanımızda getirmiyoruz. Benim iki çocuğum liseye gidiyor, onlar okusun, onların da kaderi bizimkine benzemesin diye onlara karışmıyoruz. Onlar okuyup, bir meslek sahibi olsunlar, şimdi onları aylarca göremiyorum, onlara hasret kalıyorum ama olsun yeter ki onların geleceği parlak olsun” ifadelerini kullandı.