Nice insan vardır ki kendisi için değil toplum için yaşar.Bu insanlar bir idealin bir davanın uğruna hayatını adar.Bu insanların yetişmesi kolay değildir.Bu insanlar mücevherin şekil almasında geçirdiği safhalar gibi; hayatları ibretlik safhalarla doludur.
Bunları yetiştiren büyük insanlar vardır.Bu insanlar etrafına ışık saçan deniz fenerleri gibidir.Yolda kalmışlara ve yolunu şaşıranlara yol gösterirler.Bu büyük insanlar dava adamlarıdır.
Şimdi bu büyük dava adamlarından birisi olan Bediüzzamanın Talebelerinden Zübeyir GÜNDÜZALP'IN talebesine gönderdiği ve her cümlesi bizim içinde çok büyük dersler içeren mektubunu aktaracağım.
'' Sana daha önce "Ağlama ne olur gül artık. Gülmek senin hakkındır."demiştim. Şimdi ise "Sana gülmek yasak"diyorum. Sanma ki bu bir çelişki; sanma ki bunlar birbirine mâni. Aksine bunlar birbiriyle iç içe... Gülmek,üzerine yüklenen ebedî dâvânın ağırlığından gafleti anlatıyorsa;o sana yasak!.. Eğer ebedî dâvânın bayrağını bir adım götürme nimetine nâil olmanın şükür ve sürûrunu temsil ediyorsa,elbet gülmek hakkındır. Ağlamak bedbinliğe ve şevksizliğe alem olmuşsa ağlama!.. Yazıktır gözyaşlarına... Eğer îman bayrağını ötelere götüremenin ızdırabı, gayrın dertlerini düşünme faziletinin ifâdesi ise ağla,hem de sel gibi gözyaşı dök!...O yaşlar bir gün rahmet bulutu olup seni gölgeler,hatta yağmur olup âb-ı hayat sunar. Sen öyle bir duygu girdabındasın ki;kurtulamazsın. Sen; gülmek -ağlamak,sevmek-sevilmek,konuşmak-susmak gibi zıtların belki de vefâsızlıkların,kadirşinassızlıkların sâhillerine uğrayan helezonik bir güzergâhın yalnız yolcususun. Senin yolunda yalnız dikenler ve çakıllar değil,pusu kurmuş çakallar da var. Senin yolunda maddî ve mânevî menfaatlerden de öte,bir ulu gaye için çırpınmak var. Neylersin sen buna gönüllü tâlip olmuşsun. Sen kâinâtı kucaklayan bir ulu ideale baş koyacak fıtratta doğmuşsun. Küçük hülyâlarla nasıl avunursun? Sen her şeyin sâhibine gönül vermişsin,bir şeyde nasıl boğulursun?... Sen kendini başkasıyla mukâyese edemezsin,çünkü sen farklısın!.. Sana bazen ağlamak yasaktır! Kan kussan kızılcık şerbeti içmiş gibi duracaksın. Sana bakıp şevk alanları üzmemek için gözyaşlarını içine gömüp,bağrına taş basacaksın... Sana bazen gülmek yasaktır! Herkes şen şakrak iken,sende derin bir tefekkür hâli,bir ağırbaşlılık,bir vakar görülür. Belki de tebessümünle iktifa edersin;çünkü sen zerre kadar zamanda kaybolmaz,asırlar ötesini düşünürsün. Gün olur,bir ulu hizmetin peşinde yalnız koşturur,türlü fedâkârlıklara katlanırsın. Belki umduğunu bulamaz, belki destek beklediklerini ilgisiz görürsün... Nice zamanlar doğru bildiğin yolda yalnız yürümeğe mecbur kalırsın.... Sakın sakın, sana el uzatmayan zavallılar grubunun sahte saâdetlerine imrenme! Onlara kızma,adâvet etme. Sadece acı... Çünkü sen farklısın dostum! Allah sana başkalarının dertleriyle dertlenme fazileti vermiş. Senin beynin enbiyalar ,evliyalar, sâlihler, sıddıklar ve mücahitlerin mefkûresiyle doldurulmuş.
 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner24

banner49