Son zamanlarda basında okuduğumuz gençlerimizle ilgili haberler gelecek adına bizi endişelendiriyor. Özellikle geçen bir haber sitesinde okuduğum haber beni şok etti.Bu haber şehrimizdeki emniyetin uyuşturucu satıcılarına baskını ile ilgili bir haberdi.'' İlkokulun yanında 20 TL'ye Eroin ''başlıklı bir haberdi .Bu haberde uyuşturucu satışının ilköğretim yaşlarına kadar düştüğü aktarılıyordu.
 
Özellikle okulların çevresinde açılan bazı işyerlerinde ! gizliden gizliye uyuşturucu satışı yapıldığı ve bu satışa müdahale edilmediği belirtiliyordu.
 
Gençleri uyuşturucu ve kötü alışkanlıklardan korumaya kendini adamış bir dostumuz bize Urfa merkezde yetkililerden aldığı rakama göre 2000 uyuşturucu kullanıcısı olduğunu söylemişti.Bu rakam resmi olan rakam.Bir de gizli kullananları düşünürsek ilimizdeki uyuşturucu kullanımının ne kadar vahim boyutlarda olduğunu görebiliriz.Yetkililerin aktardığına göre bu kullananlar yalnız uyuşturucuyu kullanmakla kalmıyor.Bunlar maalesef çoğu zaman satıcı konumunda oluyorlar.
 
Bir sivil toplum Örgütünden uyuşturucu kullanan gençlerin profili ile ilgili anekdot aldım.Bu kullananların ve satıcıların çoğunun fakir aile çocukları olduğu ; az bir kısmının varlıklı aile çocukları olduğu belirtiyordu.Uyuşturucu kullanan gençlerin büyük kısmı erkek olmakla birlikte kızlarında anımsanmayacak kadar uyuşturucu kullandığı da belirtiliyordu.
 
Hatta bir bir gün bir lisenin müdürü ile bu konu hakkında konuşmuştuk.Müdür beyin aktardığına göre kendi okulunda bir uyuşturucu müptelası bir kızı öğrencinin olduğunu ,bu öğrencinin il dışında bir liseyi kazandığını ve uyuşturucuya da orada başladığını,bu durumu öğrenen ailesinin öğrenciyi geri getirdiğini ve ailesi ile birlikte uzun zamandır tedavisi ile ilgilenmelerine rağmen kız öğrencinin bunu atlatamadığından biraz da üzüntülü bir şekilde dert yanmıştı.
 
Düşünebiliyor musunuz? çocuk yaşta bir ilköğretim öğrencisi uyuşturucu kullanmaya başlıyorsa gerisini siz düşünün. Uyuştururcunun ilköğretim seviyesine kadar düşmesi gençliğimizin ne kadar büyük bir uçuruma gittiğini gösteren birer örnekti. Peki bu çocuklar bu alışkanları nereden öğreniyor? Tabii ki başta yanlış arkadaşlar olmak üzere televizyondan, internetten ve basın-yayın organlarında seyrettiklerinden örnek almaktadır.
 
Özellikle okullun son günleri olmasından dolayı, derslerin boş geçmesiyle öğrencilerde çok büyük bir başıbozukluk ortaya çıkmaktadır. Bu başıbozukluk çok büyük yanlışların ortaya çıkmasına sebep olabilir.
 
Unutmayalım! Bu uyuşturucuya müptela olan çocuklar ya bizim çocuklarımızdır. Ya da bizim öğrencilerimizdir. Her durumda biz bu çocukların bu hale gelmesinde rol sahibiyiz.Kimse bu çocuklardan bana ne diyemez. Bana ne diyen bir insan, yarın karşısında önemsemediği bir çocuğun mağduru olabilir.İlahiyatçı yazar Vehbi KARAKAŞ’IN çok güzel bir tespiti var.Karakaş hoca şöyle diyor:
 
Biliyorsunuz, İslamiyet'ten önce yani cahiliye devrinde kız çocukları diri diri kuyulara atılıp öldürülüyordu. Şimdi ise hem kızlar hem oğlanlar kuyulara atılıp diri diri öldürülüyorlar. Dün kız çocukları ağlatılarak öldürülüyordu, bugün çocuklar güldürülerek öldürülüyorlar. Sadece kuyular değişti, Kuyular modernleşti.
 
Evet Vehbi KARAKAŞ hocamızın tespitiyle gençleri meşru olmayan yanlışlara yönlendiren her internet sitesi, televizyon ekranı, sahne, Basın- yayın organı birer modern kuyu durumundadır. Ne acıdır ki kimse bunların birer kuyu ve kara delik olduğunu fark edememektedir. Çünkü bunlar makyajlı ve maskeli bir şekilde görünmekte. Zehirken bal gibi görünmektedir. Cehennem zebanileri cennet hurileri olarak takdim edilmektedir.
 
Bu sözde modern! ve maskeli kuyulara atılan ve onların cazibesine kapılan gençler manen öldürülmektedir. Birer ruhsuz ve gayesiz canlı cenaze haline gelmektedir. Eskiden aileleri bu çocukların arkasından ağlardı. Günümüzde bu bataklığa atılan çocukların arkasında ağlayan da yok.
 
Sonuç olarak bizler, yani anne ve babalar çocuklarımızı çok dikkatli bir şekilde yetiştirmeliyiz. Eğer çocuklarımız internete girmek istiyorsa engel olmak yerine seçici olalım. Belki birileri niçin engel olmayalım diyebilir. Evet ben engel olmamalıyız diyorum. Çünkü engel olursak bu yasak çocuğa daha çekici gelir. Çocuk bunu internet kaffelerde daha tehlikeli bir şekilde ulaşır. Biz ne yapmalıyız? Bizim yapacağımız çocuklarımızın yararlı olan siteleri kontrollü bir şekilde girmelerini sağlamaktır. Yeri geldiğinde çocuklarla birlikte internette eğitici ve yararlı bilgiler sunan sitelere girilebilir ve çocuklar bu yararlı sitelere girmeleri hususunda teşvik edilebilir.
 
Bunu televizyon için de söyleye biliriz. Çocuklara televizyonu yasaklamak yerine yeri geldiğinde çocuklarımızla birlikte televizyonda bizim kontrolümüzde yararlı dini, ahlaki yönden olumlu katkı yapan filmleri ve eğitici programları izleyebiliriz. Kitap ve dergi seçiminde de hassas olmalıyız. Kitap ve dergi verirken çocuklarımıza onların seveceği ve hoşlarına gidebilecek. Onların zihin dünyasına artı değer katacak kitap ve dergiler alınıp önemli günlerde hediye edilebilir.Böylece çocuklarımızı hem sevindirmiş olur hem de onlara değer verdiğimizi göstermiş oluruz.
 
Sonuç olarak eğer biz bu teknolojik cihazları kontrolümüz altına almazsak. Onlar birer kör kuyu gibi hem bizi hem çocuklarımızı içine alır. Böylelikle hem bizi hem de çocuklarımızı manen öldürür. Böyle bir sonuçla karşılaşmamak için teknolojinin zararlarına dikkat ederek kullanmalıyız. Teknolojiyi olumlu yönlere kanalize ederek kullanmalıyız. 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner24

banner49