Düşünüyorum öyleyse olacakları kurgulama yeteneğim olabilir. Kurgulama ise hayat kurtaran belki de inşa edebilen bir meziyettir. Ferasette denir belki ona.
Kiralardan bahsediyordum yakın zamanlarda ortalarda, çok fazla gerçekten buralarda. Ama bir an fazladan bir evimin olduğunu düşündüm. Arz talep kumpasını aşıp ta kırabilir miydim? Ya gerçekten birkaç evim olsaydı. Aman Allahım… Bilmiyorum, acaba eleştirdiğim gibi mi davranırdım. Komşumun kira miktarına az biraz daha ekler miydim kendi kiracıma? Al sana ihtilaf.
Bu konu ile ilk üniversitede tanışmıştım. Kantin önlerinde oturan uzun sakallı öğrenciler vardı ki satırlarla insan kovaladıklarına şahit olurdum, el ele tutuşan gençleri ayırırlardı. Sonraları bir ara onlardan bir tanesini sakalsız ve bıyıksız, elinde James Bond çanta ile gezerken görünce hayatı biraz daha yakından irdeleme imkânı bulmuş oldum. Tabi bu durum tüm fraksiyonlar için mevcuttu ve hala yoğun bir şekilde devam ettiğini düşünüyorum.
Bunun gibi birçoklarımız çocukken ah bir büyük olsaydım derdik, oysa şimdilerde her birerlerimiz büyüdük ve aynı o babalar gibi olmaya başladık. Şimdi hangimiz zamanının en verimli anlarını çocuklarına ayırıyor televizyona vs ye ayırdığı kadar. Öğrenciyken Öğretmenlerden, öğretmenken eleştirilen idarecilerden ne farklar kattık hayata. Ya da çırak, kalfa iken ah keşkelerle biriktirdiğimiz ustalıklarda ne meziyetler oluşturduk. Miras alıyoruz sanki tüm olumsuzlukları.
Zaten yüksek maaşa sahip bir hâkime savcıya 1150 lira zam yapmak yerine asgari ücretliye 150 lira zam yapılmasının çok daha mantıklı olacağını mesela. Jestin iyisi mazluma olanıdır. Bu zamma onay verenler siz hiç asgari ücretli olup maaşınızın yarısını kiraya ayırıp geriye kalan birkaç yüz lira ile onca çoluk çocuğu geçindirdiniz m? (Belki de yapmışsınızdır) Hem de olmadık riskler altında. Empati diyorum, ya da bir komşunuz yakınınız yok mu asgari ücretli. İşin teknik boyutunu tam bilmesem de vermek istense idi verilirdi. Vergisini indirerek mi, sigortasını karşılayarak mı bilmem ama bu zam kesinlikle onların hakkıydı. İşte bu sonuca göre diyorum acaba şimdi bir asgari ücretli bu şartlarda isyandayken acaba yarın bir yetkiyi elde etse, acaba…
Akış bumu? Hayattan intikam mı alır insan yoksa varlığını red mi eder, bir zamanlar ki haline rağmen. Yanlış gören yanlış okur, yanlış okuyan yanlış uygular. Konumların tanımları doğru yapılmadığı müddetçe bu domino devrilişleri devam eder. Ve herkes vadesini bekler işgalinin. Düne kadar annesinin hakkını yiyen bir dayının, kız kardeşinin hakkını yiyen bir yiğeni olarak aynalardaki yerlerini alır birçokları.
Ne olursa olsun ben bir idareci olmalıyım diyen biri bu görevi yanlış okumuştur zaten, olursa da idareci, eyvah oradaki personele. Çünkü tüm birikmişliklerini üzerlerine dökecek bir idarecileri vardır artık. Ya da maddi eksikliği yanlış okuyan kişi ola ki bir mirasa denk gele etraf kudurmuş görsün o zaman.
Aynasında düşmanını değil de kendini görmek isteyen kişi hep kendisi olmaya çalışmalıdır. Beynini kiraya vermemelidir. Beleş yaşamamalıdır. Emek vermelidir onuru için. Taklitten uzak durmalıdır. Birde dilinin kökü akla ulaşmalı ne konuştuğunu sorgulamadan konuşmamalıdır.
 
Saygılarımla… 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner24

banner49