Bugün sizlerle Menfaat ve Cehalet üzerine sohbet etmek istiyorum. Ne yazıktır ki, menfaatler müşterek olmayınca hemen hemen hiç dikkatimizi çekmiyor ama insanlar birbirlerine giderek daha dar bir çember içerisinde birbirimize ilgi göstermeyip ve sürekli aramıza mesafeler koyuyoruz. Böylece fiziksel temas yokluğu insanlarımız arasında duygusal uzaklığı sürüklüyor.
      Çağdaş kent yaşamı sanki insanlara duygusal bir zırh giydirmiştir. Böylece kendimizi tuzağa düşmüş ve en yakınlarımıza karşı tanımıyormuş gibi duyumsuyoruz.'' kavrama kabiliyeti olmayan insanlara hiç bir zaman öğüt vermeyiniz. Çünkü cehalet duygusuna haiz bir insan öğüt dinlemez, akıllı bir insan ise öğüte gereksinimi yoktur.
      Mevlana Hazretlerinden...
     ''Bir mescitte, dört Hintli rüküya varıyor, secde ediyordu. Allah'a ibadet için. sonra niyet ederek her biri tekbir getirdi. Vakit namazını kılmaya başladı huzurla. Bu sırada müezzin içeri girdi. Hintlilerden biri: Müezzin ezanı okudu mu yoksa daha vakit var mı? Deyi verdi dalgınlıkla. Namazına devam eden diğer Hintli ''Ey amca,'' dedi, ''Onu ne kınıyorsun. Sen kendini kına'' Bunları duyan dördüncü Hintli'yse şöyle dedi: ''Hamd olsun, ben üçünüz gibi tuzağa düşmedim.''
    Böylece dördünün de namazı bozuldu. Başkalarının kusurunu söyleyenler daha çok yol kaybeder. Ey güzel can! Kendi ayıbını gör. Kendinde bulur aynını başkalarının ayıbını söyleyen.''
       Hz. Mevlan’dan konuya özel bir başka örnekte ise, 
       Kendi yüzünü görebilen kişinin aydınlığı:
''Şüphesiz iyi bilir birbirinin ayıbı
Bu kendinden habersiz halk.
Kendi yüzümü göremem
Senin yüzünü görürüm
Sen de benim yüzümü görürsün
Kendi yüzünü görebilen kişinin aydınlığı
Daha çoktur halkın aydınlığından.
Garez gelince hüner kaybolur,
yüzlerce perde iner gönülden göze.''
 
      Netice itibari ile Vicdandan uzak, Cüzdan muhasebesi yaparak, daima kendi çıkarını göz önünde bulunduran bir insan, çabuk düşman kazanır. Başkasının hata ve günahlarını görmeden önce kendini vicdan muhasebesi mi, cüzdan muhasebesi mi yaptığına bir bakmayı denesene?
       Sanayi ötesi toplum olan ülkelerin yakıtı, güçlü bir işletme sermayesiydi. Ancak bilgi toplumunda ki yakıt da, güç de, bilgi olduğu unutulmamalıdır. Bilgisiz kanıtlarla galibiyetin sağlanmasından bahsedemezsiniz. Eğitim ve bilgi cüzdanı doldurmaya değil, ateşi yakmaya (Üretmeye) benzer. Bir örnek verelim: Terzi ve marangozun kuralı iki ölç, bir biç' tir.
 
 
GÜNE ÖZEL
ÖZDEYİŞLER:
1- Bildiğimizi zannetmemizin en büyük düşmanıdır. (Dr. C. Bernard)
2- İnanın bir şeyi öğrenebilmesi için her şeyden önce o şeyi sevmesi gerekir. (Goethe)
3- Tecrübelerimiz, yaptığımız hatalara verilen addır. (Numan Aladağ)
4- Cüzdan muhasebesine odaklı olan insanın adımları izlenir, dudakları değil. (Numan Aladağ)
5- Başarılı bir önderin ilk işi, Cüzdan muhasebesi zihniyetine haiz olanları çevresinde barındırmamaktır. (Numan Aladağ)
6- Ey Allah' tan korkmayan rüşvet yiyenler! Arının balı tatlıdır ama, kuyruğunda ki iğnesinin balon gibi   şişireceğini ve acısını çekeceğini unutma? (Numan Aladağ)
7- Liderin işi, takipçilerini şu an oldukları yerden alıp hiç olmadıkları bir yere götürmektir. (Henry Kissinger)
8 – Konuşmak bir sanattır. (Mehmet Çini)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner24

banner49