Gazetecilik, tanım olarak bir gazete veya derginin hazırlanmasında ve çıkarılmasında görev alan kişilerdir. Gazeteci, haber ve bilgi kaynağına çabuk ulaşmak ve bu kaynaklardan edindiği bilgi ve haberleri okurlara sunma işini üstlenmiştir.
 
Gazeteciyi bazen savaşlarda tam bir çatışmanın içerisinde fotoğraf çekerken görürüz.Bazen de bu çatışmanın içinde onu hedef olarak ta görürüz.Kısacası en zor şartlarda görevini icra etmeye ve halkı yaptığı haberlerle aydınlatmaya çalışır.
 
Evet gazeteci olmak kolay değildir.Her eline makine alıp resim çeken gazeteci değildir.Gazeteci , Tarafsız, özgür, ilkeli ve basın ahlak kurallarına uyan bir medyanın toplumsal kalkınmanın, gelişmenin sağlanmasında önemli yeri olduğunu kavrayan toplumun gözü,kulağı, vicdanı olan, hakkı her zaman esas tutan ,topluma da yaptığı haberleri ile ışık tutan birey demektir.
 
Son zamanlarda gazetecilik mesleği maalesef istendiği değeri bulamadığı gibi özgürlük mantığıyla düşündüğümüzde yeterince özgür değildir.Özellikle yerel gazeteler ve gazeteciler emeğinin karşılığını alamamaktadır. Yerelde çalışan basın çalışanlarının çoğu asgari ücretle çalışmaktadır.Bu basın mensupları bana göre daha çok yargı mensupları için söylenen ''Cüzdanı ve Vicdanı arasında sıkışıp kalmış'' terimine uymaktadır.Ama yinede bütün sıkıntılara rağmen görevlerini icra etmeye devam etmektedirler.
 
Neden cüzdanı ve vicdanı arasında kalmış diyorum.Çünkü menfaatlerin ön planda olduğu bir zamanda .Maddi çıkar gözetmeden hizmet yapmak çok zor bir durumdur.Ulusal basından yerel basına kadar basınla uğraşan patronların çoğu başka bir alanda da iş yapmaktadır.Bundan dolayı yayınlayacağı bir haberi yaparken acaba bu haber menfaat ilişkisi olduğum yerlere dokunur mu diye düşünür.Bu durum basında çalışan emekçilere daha farklı yansır. Buda aslında basının yeterince özgür olmadığına da açık bir kanıttır.
 
Gazetecileri ele alırken farklı gazeteci profillerini aktarmak gerekir.Bazıları maalesef basın ahlakını bir kenara bırakarak çoğu zaman özellikle siyasiler için ısmarlama haberler yapmakta.Kimi zaman çok basit bir maddi menfaat için bir kurumu veya bir kişiye hak etmedikleri halde haksız yere çamur atarak zarar verebilmektedir.Bazıları ise kendisine belgeleri ile ihbar edilen büyük bir yolsuzluğu basit bir maddi menfaat karşılığında haber yapmamaktadır.Özellikle basit bir menfaat karşılığı için sözde gazetecilere gazeteci demek gerçek basın emekçilerine haksızlıktır.
 
Basın ahlakını içselleştirmiş gazeteciler ise her zorluğu,engeli,tehlikeyi göze alarak hakkın sesi olmaya devam etmektedir.Bu gazeteciler yeri geldiğinde dayak yemeyi,hakareti,yeri geldiğinde canını tehlikeye atarak halkı bilgilendirmeye devam etmektedir.
 
Sonuç olarak Ülkemizin ve kentimizin sorunlarını kamuoyuna aktaran ve sorunların çözümünde önerileriyle toplum mekanizmasının daha sağlıklı bir şekilde çalışmasına yardımcı olan basınımızın, basın ahlak ve meslek ilkelerine bağlı olarak, kamuoyunun bilgilendirilmesi ve yönlendirilmesinde büyük rol üstlenen değerli basın mensuplarımıza sağlıklı, mutlu ve başarılar dilerim. 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner24

banner49