Taksimde yaşanan olaylar basit olarak algılanacak olaylar değildir.Belki birileri nasıl olur ? Bir kaç marjinal grubun yapmış olduğu gösterilerdir diyebilir.Ancak ben bu olayların arkasında özelde Türkiye genel anlamda dünya arenasında bir hesaplaşmanın olduğuna inanıyorum.Bu hesaplaşmanın merkezinde Suriye meselesi yatmaktadır.
 
İttihat terakki partisi ile başlayan ve kökü dışarıda olan bu milletin inancına ,ananesine zıt ne varsa bu vatanda ikame eden bir fikriyatın son çırpınışlarıdır.Bu fikriyat dışarıdan bu vatana sokulmuş ve bu milletin şanlı tarihi ile bağlarını koparmaya çalışmış fakat başarılı olamamıştır.
 
Özellikle Ergenekon operasyonlarında büyük ölçüde gücünü kaybeden bu fikriyat tamamen bitirilememiştir.Hatta bir çok yerde bu fikriyatın temsilcileri takkiye yaparak dışarıya karşı değiştiklerine inandırmak için namaz kılmışlar,Umreye gitmişler hatta bazı cemaatlerin içine bile girmişlerdir.Ne zaman uygun ortam bulduklarında ise en büyük düşman gördükleri iktidar partisine saldırmışlardır.
 
Son on yılda Türkiye'nin göstermiş olduğu başarıyı hazım edememektedirler. Özellikle birkaç aydır süregelen kardeşlik iklimi birilerinin çok zoruna gitti.İşin ilginç tarafı barış ve kardeşlikten bahseden oyuncular bu olayların en ön saflarında rol oynamaya başladılar. Belli mihraklar seçimle işbaşına gelemeyeceklerini bildikleri için çeşitli yollarla hükümeti yıpratıp güçsüz hale getirmeye çalışmaktadırlar.Suriye meselesinin uzaması iktidarı yıpratmak için onların istediği ortamı oluşturmuştur.
 
Suriye ile bağlantılı ilk hamleyi yakın zamanda Akçakale'de gerçekleştirdiler.Bu hamlede Maalesef bir polisimizi şehit etmişler fakat tüm çabalarına rağmen bir iki münferit olay haricinde halkı provoke edememişlerdi.
 
Yine Suriye ile bağlantılı ikinci hamleleri dış destekli olarak Reyhanlıda gerçekleştirdiler.Bu olayda da 50 insan şehit edildi.Reyhanlı patlamaları Suriyeli muhaliflere yıkmak suretiyle Türkiye'yi dünyada sanki kendi insanlarının katillerini destekleyen ülke pozisyonuna düşürmeye çalıştılar.Fakat faillerin çok kısa sürede yakalanması bu planlarını altüst etti.
 
Suriye ile bağlantılı yaptıkları planları tutmayanlar artık daha geniş ve etkili bir planla halkın karşısına çıkmaya çalıştılar.Bu planda gezi parkını bahane ederek kendileri ve tüm hükümet düşmanlarını etraflarına toplamayı başardılar.
 
Şimdi birileri bana ne kadar komplo teorileri kuruyorsun diyebilir.Desinler ben bu aktardıklarımı güncel olayları çok geniş bir şekilde tahlil ederek aktarıyorum.Buna delil olarak size şunu aktarmak istiyorum.Bu yazıyı yazdığım sırada Suriye'de Esad yanlısı üç tane televizyon kanalının üçü de taksim olaylarını canlı yayınlarla aktarıyor.Aktarmakla kalmıyor.Bu olayları Türk baharı olarak adlandırarak Türkiyeden bazı Esad yanlısı sözde gazetecilerle bu olaylarla ilgili abartılı tahliller aktarıyor.
 
Gösteri yapanlar ellerinde kızıl bayraklarla tanıdık görüntüler sergilemeye başladılar. Peki bu kişiler çok mu duyarlı insanlar ? Tabii ki değil.
 
Etrafta ne kadar cam varsa indiriyorlar.Çiçekleri ayakları ile eziyor,kaldırım taşlarını kırarak saldırı aracı olarak kullanıyorlar.Bu mu hak arama yöntemi ?
 
Birileri Taksimdeki olayları Mısırdaki Tahrir meydanındaki olaylara benzetmeye çalışıyor. Kusura bakmasınlar amma Taksimden Tahrir çıkmaz.Türkiye Mısır değildir.Bu millet Mısır halkının yaşadıklarını 1950'lerde yaşadı.Bunların tarih mefhumları hep ters gidiyor.2007 de bindirme kıtalarla mitingler düzenlediler.Bu mitinglerden sonra halkın sandıklardaki gerçek mitingini gördüler.Kısacası halka karşı halka rağmen hiçbir şey olmaz olsa olsa geçmişini yaşamak isteyenlerin sergiledikleri bir tiyatro olur. 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner24

banner49