Mısır, 639 daki fetihten önce Bizans İmparatorluğu’nun bir eyaleti iken, sırasıyla Emeviler, Abbasiler, Eyyübiler, Memluklar, Osmanlı ve İngilizlere ev sahipliği yapmıştır. 1952 yılındaki Hür subaylar hareketi ile Mısır’da Cemal Abdünnasır devri başlamıştır.
 
       1970 te Cemal Abdünnasır’ın ölmesi ile yerine Enver Sedat gelmiştir.
 
Enver Sedat 1981 yılında, Mısır'ın bağımsızlığının kutlandığı tören sırasında silahlı saldırıya uğrayarak öldürülmüş, suikastın ardından Başkan Yardımcısı Hüsnü Mübarek onun yerine geçmiştir.
 
       2011 Mısır Devrimi, 2010–2011 Yasemin Devrimi'nin öncülüğünde, 25 Ocak 2011'den beri Mısır'da devam eden, halkı mevcut yönetime karşı seferber olmaya çağıran sokak gösterileri, protestolar ve sivil itaatsizliklerin bütünüdür. Gösteriler ve isyanların polis şiddeti, olağanüstü hâl, işsizlik, asgari ücretleri azaltma isteği, barınma eksikliği, yiyecek sıkıntısı, yolsuzluklar, ifade özgürlüğünün kısıtlanması ve kötü hayat koşulları üzerine başlamıştır. 11 Şubat 2011 tarihinde Mısır cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek gösteriler nedeniyle istifa etti. İstifanın ardından ilk sivil hükümet olan Musri hükümeti kuruldu. Musri, Mısır’ın omurgası olan ihvan hareketinin bir devamı niteliği taşıdığı için meşruiyetinin sürdürülmesine doğal olarak izin verilmedi.
 
       İhvan hareketi, Hasan el-Benna’nın 1928 yılı Mart ayında Süveyş Kanalında çalışan 6 arkadaşı ile birlikte Mısır'ın İsmailliye kentinde bir sosyal toplum hareketi, siyasi hareket ve dinsel hareket adı altında kurduğu bir harekettir. Sultan Abdülhamit'in "İttihad-ı İslam" siyasetinin mirasını devralan "Müslüman Kardeşler" sömürge sonrasındaki güdümlü askeri diktatörlük rejimlerinde sivil muhalefeti temsil ettiler. Hasan el-Benna'ya göre, "İslam Dünyası batı etkisinden dolayı sosyal hükmünü kaybetmiştir. Şeriat kanunları, geçmişte olduğu gibi Kur'an ve Sünnet üzere olmalı ve toplumun her kesimini; devlet işlerinden günlük problemlere değin her şeyi kapsamalıdır."
 
       1928 den itibaren Hasan el-Benna, Seyit kutup ve daha birçok lider ve fikir adamı Mısırın zorba krallarınca idam edilmişlerdir. Bu idamlara son firavun Sisi’nin sokaklarda katlettiği yüzlerce kişinin ardından mahkemesi, Müslüman Kardeşler üyesi 529 kişiyi idam cezasına çarptırmıştır.
 
       Yirmi dakika süren duruşmada, dakikada 26 idam kararının verilmiş, kararla ilgili son hükmün 28 Nisan'da okunacağı belirtilmiştir. Mısır kanunlarına göre kararın müftüye sevk edilmesi, istişare amaçlı olmakla beraber, hâkim müftü reddetse bile idam kararını uygulayabilir.
 
        Mısır hukukuna göre; idam mahkumu hamile bir kadınsa, doğumun üzerinden 2 ay geçtikten sonra infaz gerçekleşiyor. Ne merhametliler değilmi. Bebeğinin acısına mı annenin acısınamı yanmalı, bir idamla iki can, iki kurban. Idamlıklar arasında yine kadınlar, gençler ve çocuk yaşta öğrenciler var. Kiminin evi basıldı, kimi okul servisinden indirildi. Sorgusuz sualsiz gözaltına alınan çocuklar her türlü işkenceye maruz bırakıldı. İşte darbecilerin postalları altında ezilen çocuklar...
 
       Duruşmada kararın okunması sırasında herhangi bir sanığın ve avukatının bulunmaması Nemrut’un “bende öldürürüm, bende diriltirim” küstahlığındaki keyfi öldürme hırsının bir sonucu olduğu aşikârdır. Ancak unuttuğu bir şey vardır ki her firavunun bir Musa’sı, her Nemrut’un bir İbrahim’i vardır.
 
       Dünyanın batıdan uzak bir kısmı bu idamlar için ayaktayken Türkiye de Büyük Millet Meclisiyle dünyaya şu mesajı vermiştir. “Bu idamlar konusunda hem fikiriz, zalimin yanında değiliz.” Bu gurur verici bir ifade olmuştur. Ancak haktan yana olan her şeye sağır kör ve dilsiz olan batı, tarih sayfalarında bir kez daha kara listenin temsilcileri olarak yer tutmuştur.
 
       Rabbim Mısır, Suriye, Gazze ve diğer İslam coğrafyalarında zulüm gören müminlere yardım etsin. Bu zulümlerin son bulması için ne gerekiyorsa hak kılsın ümmete bilinç ve erdemler ihsan etsin.
 
Saygılarımla…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner24

banner49